menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Demokratik Toplum Çağrısı: Newroz pîroz be

6 0
20.03.2025

Newroz kutlamaları haftalar öncesinden başladı. Meydanlarda, sokaklarda, evlerde, başta Kürdistan olmak üzere Kürtler ve dostlarının bulunduğu dünyanın her alanında kutlanıyor. Bu kutlamalar moralli ve coşkulu geçiyor.

Günümüzde Newroz, Kürt toplumunda gelenekselleşmiş, kültürleşmiş, kökleşmiş ve kurumsallaşmıştır. 60’lı ve 70’li yıllarda, Kürtçe ve Kürt kültürü ağır bir baskı ve yasak altındaydı. Newroz kutlamaları küçük gruplar halinde, daha çok lastik yakılarak, 10-15 kişinin katılımıyla gerçekleşirken, günümüzde milyonların katıldığı kitlesel bir döneme geçiş yapmıştır.

Burada şunu vurgulamak gerekiyor: Kürdistan tarihi içinde Newroz kutlamaları, özgürlük durumunu ya da köleliği ifade eden çok temel bir ayraçtır. Kürtler açısından Newroz’un anlamı bir ölçüdür, kıstastır.

2637 yıl önce gerçekleşen Newroz, direniş, başkaldırı, yenigün ve yeni bir doğuşun simgesidir. Bu doğuşu anlamlı kılan, özellikle Asur despotizminin, başta Kürtler olmak üzere bölge halkları üzerindeki tahakküm, ötekileştirme, köleleştirme ve sömürme pratiklerine karşı asırlık bir direnişin, Kürt olan Medlerin öncülüğünde gerçekleşmişti. Halkların birliğine dayanır; toplumlar birleşir, bölgemiz özgürleşir ve halklar özgürlüğe kavuşur. Dolayısıyla bu oluşum, yeni bir doğuşu temsil eder. Peki, 2637 yıl sonra yeniden Kürt toplumunun merkezinde yer alan bir yeni doğuş gerçekleşebilir mi? Evet, gerçekleşebilir; bölgemizde oluşan yeni koşullar buna işaret ediyor.

27 Şubat günü, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı tarihi çağrı, bu bağlamda büyük önem taşıyor. Çağrı metninin başlığında yer alan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” vurgusu taşıyan bu tarihi metin, Newroz’da kutlama ve demokrasi hareketine dönüştü. Abdullah Öcalan’ın bu çağrısı, yerelden bölge halklarını özgürleştirmeye ve demokratik bir toplum inşa hareketine yönelmesini sağlıyor.

1991’den itibaren Ortadoğu’da yapısal bir kriz derinleşiyor. 91 Körfez Savaşı, 3. Dünya Savaşı’nın başlangıcı kabul edilir. En son, 8 Aralık’ta Şam’da Esat rejimi düştü. HTŞ (Hayat Tahrir el-Şam) iş başına geldi ve bu, Suriye’de yeni koşullar yarattı. Aslında Suriye’deki bu gelişme bir anlamda, 7 Ekim........

© Yeni Yaşam