Suriye’nin geleceği ve bölgesel çıkar çatışmaları
Suriye, on yılı aşkın iç savaşın ardından hala yaralarını saramadı. Halkların iradesi yok sayılarak Eski El Kaideci Colani’ye adeta altın tepside sunulan Suriye’de yaşanan son gelişmeler ülkenin seyrini yeniden tartışmaya açtı. Alevi ve Süryani katliamları, İsrail’in yeniden Şam yakınlarına hava saldırıları, Kürtlerin tüm ve tam haklarını savunmak yerine, ABD’nin “federasyonun biraz altında” bir ademi merkeziyetçi yönetim önerisi, Mazlum Abdi-Ahmed Şara (Colani) temasları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malazgirt’teki “terörsüz bölge” mesajları, siyasi-askeri denklemin karmaşıklığını gösteriyor.
İsrail’in Şam Saldırıları: Gözdağı ve Hesaplar
Gazze’de büyük bir yıkım gerçekleştiren ve 63 binden fazla insanın ölümüne neden olan, çocukları aç ve biilaç bırakan Siyonist İsrail yönetimi, Gazze Şeridi’nin Kuzeyini tamamen boşaltmak için atağa geçmişken, aynı zamanda Suriye’yi bombalayarak, bölgedeki hakimiyetini sürdürme hesabında kararlı olduğunu gösteriyor.
27 Ağustos 2025’te Şam çevresindeki birçok hedefe düzenlenen saldırılarda can kaybı yaşandı. İsrail’in bu hamlesi, Türkiye’nin HTŞ liderliğindeki yönetimle savunma işbirliği planlarını sekteye uğratabilecek bir mesaj niteliği taşıyor. İsrail’in Şam’ın otoritesini ve Türkiye’nin Colani üzerinde artan nüfuzunu frenleme hedefiyle örtüşüyor. Bu nedenle tabloya bakıldığında saldırılar yalnızca askeri değil, siyasi caydırma amacı da taşıyor.
Ademi Merkeziyetçilik ve Kürt Talepleri
Daha önce “tekçi” model öneren ve büyük tepkilerle karşılaşan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack, “herkesin kültürünü, dilini koruduğu, federasyonun biraz altında” bir model önerisiyle dikkat çekti. Bu yaklaşım, SDG lideri Mazlum Abdi’nin özerklik taleplerine dolaylı destek sayılabilir; ancak Şam ve Ankara’nın merkeziyetçi tutumu nedeniyle henüz karşılık........
© Yeni Yaşam
