menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barış dilde başlar

11 0
08.03.2025

Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” başlıklı çağrısı, ilgili bütün merkezlerde ve bütün boyutlarıyla tartışılıyor. Daha önemlisi çağrının muhatabı PKK, gereklerini yerine getireceğine dair açıklama yapmış, böylece sürece büyük bir destek sunmuştur. Buna karşın devlet cephesinden, bazı tali düzeyde açıklamalar yapılsa da henüz ciddi bir gelişme yaşanmamıştır. Dahası askeri-siyasi soykırım saldırıları aralıksız devam ediyor.

Bunun yanında bir de sürecin her aşamasında, devlet adına konuşan herkes, barış karşıtı, zehirli bir dil kullanarak konuya yaklaşmıştır. “Silahlarını gömmezlerse silahlarıyla birlikte gömeceğiz” ifadesiyle dikkat çeken bu dil, benzer birçok cümleyle devam etmiştir. En son yapılan açıklamaların birisinden de “taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmayız” türünde sosyal düzeyi düşük bir üslupla tehditler yapılmıştır.

Başlangıçta gelişmelerin nasıl seyredeceği bilinmediği için kimse bu konuyu temel ve acil sorun olarak görmemiş ve buna göre davranmamıştır.

Yine de DEM Parti yöneticileri, Avrupa’daki Kürt kurumları, KCK/PKK yetkilileri, her fırsatta bu durumda duydukları memnuniyetsizliği ortaya koymuşlar, yaptıkları açıklamalarla itirazlarını, protesto ve tepkilerini ısrarla belirtmişlerdir

Ne yazık ki bu itirazlar ve tepkiler, sonucu değiştirmemiştir. Devlet adına söz kuranlar, Kürt halkının temsilcilerinin bu güçlü karşı koyuşlarını görmezden, duymazdan gelmeyi tercih etmişler, barış karşıtı zehirli dili kullanmayı sürdürmüşlerdir. Bu çevreler, Kürt halkının hassasiyetlerini dikkate almıyor ve sürekli olarak barışa ve diyaloğa hizmet etmeyen, tahrik edici bir dil kullanıyorlar.

Bu durumun İmralı’dan da tartışıldığı ve yapılan açıklamaya yansıtıldığı görülmektedir. Yapılan açıklamanın bir yerinde, “Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun........

© Yeni Yaşam