Özgür Basın tarihi
Zulümhane koşullarında özgürlük mücadelesinin en hızlı koşucuları olur. Bu aralıksız koşuda bazen ruhumuzla eş koşucu olamayabiliyoruz. Özgür basın tarihi de bize benziyor.
Zulümhaneye bir ömür veren 32-33 yıldır özgür basın direnişçisinin ömrü kadar tüm deneyim paylaşımlarında ruh, akıl ve bilinç sağlığının bütünlüğünün korunmasını önceler. Ne sen ruhun arkasında kalacaksın ne de ruhun senin arkanda kalacak. Yerli halkın deneyimi ve beden sağlığı da bununla beslenir derler.
Bu da pozitivist olmayan kadın araştırma yeteneğidir. Yeniden keşfetmiyorlar. Var olanı kendi hakikatinde yorumlayıp ruh, bilinç, beden sağlığının bütünlüklü deneyimlerini insanlığa sunarlar.
Sevgili Hüseyin Aykol, tüm duyarlılığıyla muhtemelen bir süre kaldığı zulümhaneden deneyimlediği ruhu hiç arkasında kalmadan, zamanında ve tez elden özgür basın tarihi kitabını hem de başına bir şey gelebilme ihtimaline rağmen ikinci kez gönderme özverisinde bulunuyor. Zülümhaneyi unutmuyor. Burada zulümhanede eğitim birimi denen sansürleme kurulu, her bir kelimeyi hecelere ayırıp okumadan bir parça kağıdı bile vermez.
Kitap gelmeden adı geldi. Epey süre sonra da kendi geldi. Kitabın Kürdistan iç-dış zulümhanede tıpa tıp MGK devletinin süper OHAL valilerince yönetildiğimiz halini, kitap boyunca görebilirsiniz.
Kürdistan’da OHAL’in süper valileri o kadar süper yetkilerle donatılmışlar ki. istedikleri gibi gazete ve yayınları Kürdistan’a sokmayabilirlerdi. Kitap 20 yıl boyunca özgür basın yayınlarının görsel, işitsel, yazılı ve benzeri Kürdistan’a giriş yapabilmesi için mücadele ettiği. bugün zulümhaneye girebilmek için OHAL’in süper valileri tarafından toplatma kararı olmazsa bile bir yayını zulümhaneye sokmayabiliyorlar.
Müdür ve savcıları OHAL süper valileridir. Hala yeni yaşam, hebun, jinoloji yayınları OHAL’in süper müdür, savcı ve görevlilerinin keyfi kararlarıyla bize verilmiyor. Özgür basın tarihi kitabı Kürdistan’ın nasıl bir zulümhaneye dönüştürüldüğünün belgelerini kronolojik olarak an ve an gözler önüne seriyor.
Yok sayılan bir halkın basınının da nasıl zulümhaneye dönüştürülüp yok sayıldığının da belgesidir. O zamanlardan bugüne zulümhanede özgür Kürt kadın ve halkı olma mücadelesinin tekaşerleri olarak gün yüzü görmemiş vahşetin canlı tarih tanıklığı, insanı daha da derinleştiriyor kitap. Kitap boyunca Türk ulus devletinin........
© Yeni Yaşam
