MHP’nin gücü mü bu, rolü mü?
Devlet Bahçeli’nin daha ilk konuşmasında dile getirdiği ‘Umut hakkı’ konusunda herhangi bir gelişme söz konusu değil. Halbuki, hukukçular bu hakkın kullanımının önündeki engellerin çok kolay kaldırılabileceğini, bunun için önemli olanın irade beyanı olduğunu dile getiriyorlar
Ali Sinemilli
Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis’te yaptığı konuşma ile start alan, Önder Apo’nun 27 Şubat’taki ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısıyla yeni bir aşamaya geçen süreç gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
Hatırlanırsa, 27 Şubat çağrısının hemen akabinde merhum Sırrı Süreyya Önder ek bir not okumuştu, notta ‘Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir’ deniliyordu.
Malum, PKK bu zaman zarfında kongresini topladı ve örgütsel varlığına son verdiğini açıkladı. Hakeza, silahlı mücadele ile ilgili alınan kararı da deklare etti. Doğaldır ki, PKK’nin açıklamasından sonra, kamuoyu iktidarın-devletin atacağı adımlara odaklandı. Herkes iktidar-devlet bu fırsatı değerlendirmeli, somut adımlar atarak sürecin önünü açmalı, dedi.
Fakat gelişmeler, bu temelde olmadı. Aradan geçen uzun zamana rağmen, gözle görülür bir adım atılmadı. AKP çevrelerine bakılırsa, hala PKK’nin adım atması bekleniyor. Güya, PKK’nin silahları tümden devre dışı bıraktığı görülmeden iktidar adım atmayacakmış. AKP sözcüsünün son açıklaması mealen bu şekilde.
Mesela! Meclis’te bir komisyonun kurulması için yapılan çağrılara........
© Yeni Yaşam
