AZERBAYCAN’DA MİLLÎ BASINI OLUŞTURAN İSİM: HASANBEY MELİKZADE ZERDABİ
“Gazete; halkın gözü, kulağı, dilidir.” demiş Hasanbey Zerdabi.
Çocukluk ve Gençlik Yılları
Hasanbey Zerdabi 1837’de Şamahı şehrinin yakınlarındaki Zerdap köyünde doğdu, ismini de buradan aldı. Ailesi halk arasında tanınan ve saygı duyulan bir aileydi. Ancak Zerdabi’nin doğduğu dönem Kafkasya’nın Ruslar tarafından sömürüldüğü ve orada yaşayan Türklerin eğitim, anadil ve basın gibi konularda zorluklar çektiği bir dönemdi. Zerdabi 1848’de Şamahı’da medresede eğitim hayatına başladı. Herkes gibi burada geleneksel yöntemlerle eğitim alıyordu. Burada daha çok Arap ve Fars dili öğretiliyor, dinî dersler veriliyordu. Küçük yaşta olmasına rağmen eğitimde olan eksiklikleri fark etmiş ve okulunu değiştirmek istemişti. Zorla da olsa ailesini ikna ederek Rus-Tatar okuluna kaydoldu. Bu okulu da birincilikle bitirdikten sonra bir numaralı Tiflis Gimnaziya okuluna girdi. Başarısı neticesinde o dönemde çok zor verilen devlet bursundan yararlandı. 1854 yılında bu okulu da bitirince Moskova Üniversitesi Fizik-Matematik Fakültesine girdi. Girdiği bu okulda başarılı bir öğrencilik geçirdi. Mezun olduktan sonra üniversitedeki hocası Zerdabi’yi burada tutmak için çabalamış hatta Zerdabi’nin, kızıyla evlenmesini bile istemişti. Ancak Zerdabi milletine olan hizmet etme isteğini tercih etmiş ve hocasının teklifini geri çevirmişti.
Çalışma Yılları
1864 yılında Azerbaycan’a geri döndü. Şamahı ve Guba şehirlerinde fen bilgisi öğretmenliği yapmaya başladı. Öğrencilerine sadece dersler değil sorgulamayı, düşünmeyi ve millî şuuru anlatmaya çalıştı. Ancak onun bu çalışmaları bazı yüksek makamları rahatsız etmişti.
Öğretmenlik dışında mahkeme kâtipliği de yapıyordu. Bu görevinde köylülerin haklarını koruyor ve onlara ücretsiz dilekçe yazıyordu. Fakat Zerdabi’nin yaptığı bu işler milletin hakkını gasp eden toprak ağalarını ve Rus yönetimini rahatsız ediyordu. Nihayetinde bu görevinden uzaklaştırıldı.
1869 yılında Bakü’de bir liseye doğa bilimleri dersini vermesi için atandı. Bu yıllarda yoğun bir şekilde toplumu gözlemliyordu. Maalesef durum pek iç açıcı değildi. Okuma yazma oranı yeterli seviyede değil, kadın toplumda olması gerektiği yerde değil ve cehalet had safhadaydı. Zerdabi’nin bu sorunun önüne geçmek için zihnini kurcalayan bir düşünce vardı: Kendi dilinde bir gazete çıkarmak… Ancak bu, maddî yetersizliklerden dolayı ileriki yıllarda gerçekleşecekti.
Zerdabi, yaşı biraz ilerlediğinde kendisi gibi okumuş, bilgili ve milletine hizmet edebilecek birisiyle evlenmek istedi. Bir gün Kavkaz gazetesindeki bir haberi gördü. Haberde Tiflis’teki Kutsal Nina okulundan mezun olanların isimleri yazıyordu. O isimlerden biri de Karaçay Türkleri arasında tanınan bir ailenin kızı olan........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Beth Kuhel