menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kozadan ulusa: Osmanlı İmparatorluğu’nun dinamik dönüşüm anatomisi 

48 1
07.11.2025

Bu toplumun yok olma tehlikesine rağmen direnişi ve doğruluşu ve tarihin akışını değiştirecek geleceği inşa çabası bitirilemedi, bitirilemeyecek. Bin yılı biz kurduk.

Gelecek bin yıla iyi hazırlanmak zorundayız.

Osmanlı ruhunun çökertilme girişimlerine rağmen direnme gücünü ve dirilişini yazdı MTO Bursa temsilcimiz Nuri Gür Bey kardeşimiz.

Zihin açıcı okumalar…


KRİZİN ANATOMİSİ

Tarih, genellikle kolay okunur bir senaryo sunar. Yükseliş, duraklama, çöküş. Oysa büyük imparatorlukların son nefesi, bu basit döngünün çok ötesinde, içinde hem dram hem de mucize barındıran katmanlı bir sanattır. Bir cihan devletinin altı asırlık öyküsünü yalnızca “kaçınılmaz bir gerileme” olarak etiketlemek, Merkeziyetçilik, İdeolojik Arayış ve Askeri Reform eksenlerinde dönen, kan, ter ve fikriyatla yoğrulmuş mücadelenin ruhunu ıskalamak olur. Bu, yavaş yavaş şekil değiştiren, kabuk bağlayan ve nihayetinde bambaşka bir varoluşa evrilen dönüşümün hikayesidir.

Büyük bir coğrafyayı bir arada tutmanın sırrı, çekirdeğin sarsılmaz kuvvetinde saklıdır. Bu kuvvet, bir zamanlar adaletle işleyen liyakat sisteminde, devletin her köşesine uzanan adalet ağında kendini gösterdi. Zamanla, bu kudretli çekirdeğin çevresinde paslanma başladı. İdarî mekanizmaların gevşemesi ve vergi toplama sistemindeki yozlaşma, imparatorluk bünyesinde derin yaralar açtı. Taşranın güçlü aktörleri olan ayanların yükselişi, merkezin gücünü kemiren bir kara delik oluşturdu.

Bu yozlaşma, “Hasta Adam” metaforunu haklı çıkarır gibi görünse de, imparatorluk çareyi yeniden yapılanmada buldu. Tanzimat’ın........

© Yeni Şafak