En kolay harcama infaktır
Gayrisafi yurtiçi hasılaya oranla en yüksek insani yardım yapan ülkenin ferdi olmaktan memnunum. Gururlu değilim, memnunum. İnfak bilinci bunu gerektirir.
İslami sosyal finans anlamında fevkalade işler yapıyoruz.
Gönlümüz o kadar geniş ki milletimiz için en kolay harcama infaktır desem yeridir.
Ahmet Tabakoğlu Hoca “kapitalizmin kalkınma planı sermaye temerküzünü, İslam ekonomisinin ise kalkınma planı harcamayı yani infakı esas alır,” der. Bu ifade sadece iktisadi paradigmamızın farkını göstermez, medeniyetimizin de farkını ortaya koyar. Bu tartışmayı buraya aldım. Çünkü toplumların iktisadi düşüncesindeki farkların diğer tüm farkları açıkladığını göstermek istedim.
Evet, toplumların iktisadi tavrı vardır ve olmalıdır. Böylece kendileri olabilirler. Bu anlamda kayıtsız olmak, ihraç değer ve düşünceleri öylesine kabul etmek o toplumun farkında olarak veya olmaksızın yapısını bozar.
Artık her gün duymaya alıştığımız sosyo-ekonomik bozulmalara dair serzenişlerimizin kaynağı işte budur.
Serzenişlerimiz kimi eylem ve hadiselere karşı görünse de kapitalizmin toplumumuzun damarlarına karışmaya başlamasını ya da başka ifadeyle toplumumuzun iktisadi tavrını kapitalizmle takas etmesini sindiremediğimizdendir.
Buna rağmen sanki modernizmin toksik iktisadi düşüncesi içinden bazen yüzeye çıkıp soluk alıyoruz. O da bayramlarda ve deprem gibi olağanüstü krizlerde kendisini gösteriyor.
Özellikle Kurban Bayramı’nda asıl iktisadi tavrımız iyice görünür oluyor. Hayır iştahımız bambaşka kabardıkça kabarıyor.
Dünyanın neresinde bir mazlum bir garip var hemen hatırımıza düşüyor.
Öyle yurtdışında ucuza geldiğinden falan değil. Kurban bir tane vacip olsa da hasbihal ettiğim çoğu........
© Yeni Şafak
