menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Oryantalist ezberlere karşı Bangladeş’te devrim

48 1
02.08.2025

Oryantalist bir pencereden bakıldığında doğunun en doğusu, en çilelisi, sessiz sedasız, itaatkâr, emeğiyle alın teriyle ekmeğini kazanmaya çalışan, gizemli Rikşalar ülkesi Bangladeş’in halkı bu doğulu tipolojiden hiç beklenemeyecek bir işe kalkıştı: devrim yaptı. Hani devrimleri ancak batılılar yapar ya. Doğuda yönetimler sadece saray entrikalarıyla, despot liderlerin veya monarşik yöneticilerin ayak oyunlarıyla değişir ya.

Oysa Bangladeş’te bütün bileşenleriyle, unsurlarıyla, aklıyla, heyecanıyla, iradesiyle son derece şık bir devrim yaşanmıştır.

Devrimin altında bir felsefe var, onu yönlendirenler özgürlük, onur ve refah talep etmek üzere üstelik kaybedecek zincirlerinden başka birçok şeyleri de var olduğu halde ayaklanmışlar.

Yıllardır maruz kaldıkları aşağılanmaya, kendilerine silah gücüyle, zorla empoze edilmeye çalışılan kimliğe, tarihe, sahte

“kurtuluş ve kurtarıcı

” anlatılarına şimdiye kadar sadece katlanmış olduklarını gösterdiler.

Çocukların bile gülebileceği bu kurtarıcı kültü ve kurtuluş mitolojileri anlatılarının hak ettiği tek şeyin bir isyan olduğunu gösterdiler.

Devrimi sadece mevcut diktatörleri ve başka saçma sapan anlatılar ikame etmek için değil, gerçekten de daha makul, kendilerini insan yerine koyan bir yönetişimi tesis etmek için yaptıklarını her vesileyle gösteriyorlar.

Dakka Üniversitesi’nde 27 Temmuz’da Uluslararası Hukuk ve Adalet Enstitüsü’nün davetlisi olarak "2024 Temmuz Devrimi'nin Mirası: Bangladeş'in Yeniden İnşası" başlıklı uluslararası katılımı da olan bir konferansa katıldık.

KURTULUŞ VE KURTARICI MİTOSLARINDAN KURTARAN DEVRİM

Ülkeyi 16 yıldır faşist ve despot bir şekilde yöneten

Sheikh Hasina

’nın babası

Sheikh Mucibur Rahman

’ın kişiliği etrafında oluşturmaya çalıştığı bir kurtarıcı mitosu devrimin ilk günlerinden itibaren hedef alındı.

Ülkeyi Pakistan’dan kurtarmış olmanın ve hemen sonrasında Hindistan uydusu haline getirmenin neresinde bir kurtuluş var olabilirdi?

Pakistan’dan bağımsız olmak tamam da bu kadar laikçi olmanın, dinden bu kadar uzaklaşmanın ve bir süre önce bağımsızlık mücadelesi verilmiş asıl büyük öteki,

Hindistan’ın değerlerini bu kadar iştahla benimsemenin kurtuluşla nasıl bir alakası olabilirdi?

Devrimin ilk günlerinden itibaren halk o yüzden Sheikh Mucibur Rahman’ın heykellerine, temsillerine hatta yıllarca yaşamış olduğu Dakka’nın ortasındaki büyük gölün sahilindeki evine saldırmış, bütün müştemilatıyla yakıp yıkmış. Ş

imdi bu yıkılmış ev ve etrafındaki bütün Hasina ve Mucibur Rahman sembolleri ibretlik yıkıntılar olarak ziyaret ediliyor.

Gençler bu binaların harabelerinde fotoğraf çekiyorlar. Bütün Firavunların sonu bu, er veya geç.

Bangladeş’in geleceğini inşa için birçok sivil toplum kuruluşu, gençlik hareketi elbirliğiyle beyin fırtınaları yapıyor. Bu vesileyle........

© Yeni Şafak