Alimlerden Arap dünyasının liderlerine: Gazze için halklarınızı serbest bırakın!
İstanbul’daki Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda 8 gün boyunca Gazze’yi “İslamî ve İnsani Sorumluluk” başlığı altında ele almak üzere bir araya gelen 50 ülkeden 150’yi aşkın İslam alimi istişarelerinin son gününde Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kılınan cuma namazı sonrası ulaştıkları sonuçları dünya kamuoyuna açıkladı. Daha önce söylediğimiz gibi bu, toplantıya iştirak eden alimlerin Gazze için ne ilk ne de son etkinlikleri idi. Her biri kendi kulvarında veya Alimler Birliği olarak zaten başından beri Gazze için yanıp tutuşan insanlar. Bu girişimi özel kılan, işin bu aşamasında bütün dünyaya bir İslam dünyasının halkıyla, tek tek fertleriyle birlikte bir de ulemasıyla var olduğunu hissettirmesidir. Evet İslam dünyası vardır ve Gazze karşısında duyduğu acılarla, mahcubiyetle, feryatlarıyla ve tabii ki elinden geleni ortaya koymaya çalışmakla hayatiyetini hissettirmektedir.
Sonuç bildirisinin girizgahını Prof. Dr. Ali Erbaş, Arapçasını Dünya İslam Alimler Birliği Başkanı Prof. Dr. Ali Muhiddin Karadaği, Türkçesini de İslam Alimleri Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu okudu. Ayasofya-i Kebir Camii’nin önünde okunan bildiriye yerli ve yabancı medyanın ilgisi oldukça yoğundu. Cuma namazından çıkmış olan kalabalık yer yer sloganlar atarak basın bildirisine ciddi bir toplumsal destek de sağlamış oldu.
Basın bildirisinden önce Ayasofya’da kılınan cuma namazının hutbesini Prof. Dr. Mehmet Görmez okudu. Son derece dokunaklı, etkili ve kalpten gelen hutbesinde önce Siyonistlere, sonra İslam dünyasına, sonra bütün dünyaya ve son olarak Gazze halkına seslendi. Siyonistlere sonlarının yakın olduğunu ve bugün irtikap ettikleri emsalsiz insanlık suçlarıyla helaki hak eden bir kavim olduklarını bütün dünyaya kendi yaptıklarıyla göstermiş olduklarını söyledi. İslam dünyasının özellikle Gazze’ye komşu ülkelerin Gazze halkına yardım etmek bir yana yardımları engelleyen tutumlarındaki zilleti ve rezaleti ifade etti. Gazze halkına hitaben ise sadece mahcup olduğumuzu ve elimizden Hz. Peygamber’in Ammar Bin Yasir’e söylediğinden başka bir şey gelmemesinin mahcubiyetini ifade etti. Bununla birlikte Gazze halkının bize de........
© Yeni Şafak
