menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tel Aviv, Ankara’yla uzlaşma arayışında

69 25
08.04.2025

Türkiye ile İsrail arasında yaşanan Suriye gerilimine ilk dikkat çeken gazetecilerden biriyim. Son yazım,

Netanyahu Provokasyon Hazırlığında

(25 Mart) başlığını taşıyordu. Bu yazıdan bir kaç gün sonra İsrail, Suriye’deki üslere saldırı düzenledi.


İsrail yönetimi

bu saldırıların Türkiye’ye bir mesaj olduğunu

vurguluyor. İsrail medyasına bakarsak, mesaj “Sınırlarımıza yaklaşırsan savaşırız” içeriği taşıyor. Peki, gerçekten öyle mi?


Perde arkasındaki gelişmeler aksini söylüyor. Tel Aviv, Suriye konusunda Washington’dan istediğini -şimdilik- alamadı. Türkiye de tehditlere pabuç bırakacak bir ülke değil. Bu yüzden tansiyonu artırıyorlar. Amaçları

Trump’ın dikkatini konuya çekmek ve Ankara ile bir uzlaşma noktası yakalamak

. Nasılını anlatayım. Ama önce genel çerçeveyi ortaya koyalım.


İSRAİL’İN HAYALİ TEHDİTLERİ

Bir. Uluslararası ilişkilerde

mutlak güç yoktur

. Gelişmelerin seyrine, ilgili aktörlerin kapasitesi, saha gerçekleri ve konjonktür yön verir.


İki. Suriye’de olan şey

birbirine yüz seksen derece zıt iki bakış açısının çatışmasıdır

. Bir yanda kaostan beslenen İsrail, diğer yanda Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan Türkiye vardır.


Üç. İsrail’in Suriye politikası ülkenin dört kantona bölünmesidir. SDG ile yakın temastaydılar, Dürzi topluluğu kışkırttılar. Suriye’yi bir arada tutacak güçlerin ülkede faaliyet göstermesini istemiyorlar (Bakınız,

Netanyahu Türkiye’den Korktu,

4 Mart).


Dört.

ABD Başkanı Trump’ın

tutumu gelişmelerin seyrini etkileyecek. Bu yüzden İsrail, Washington’a tam saha pres uyguluyor. Erdoğan-Trump görüşmesini engellemeye çalıştılar (Bakınız,

İsrail O Görüşmeyi........

© Yeni Şafak