menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Doha’dan can sıkıcı bir perde arkası

43 8
19.09.2025

İsrail’in Doha’da Hamas müzakere heyetini hedef alması üzerine olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Zirvesi’nin sonuçları merak ediliyordu. Çıkacak sonuçlar bölgenin geleceği ile ilgili fikir verecekti.

Bölge ülkeleri, askeri güçle desteklenen hegemonik güç kurma arayışındaki İsrail’e bayrak açacak mıydı? İsrail saldırılarını destekleyen ABD nasıl konumlanacaktı? Mısır’ın “Arap NATO’su” olarak kodlanan girişimi o zirvede somutlaşacak mıydı? Türkiye, bu denklemde nerede duracaktı?

Perde arkasına baktığımızda ortaya biraz can sıkıcı ama geleceğe dönük değişim vadeden bir portre çıktı. Önce aldığım perde arkası bilgiyi aktarayım, ardından bunun ne anlama geldiğini madde madde anlatayım…


ZİRVEDE ÖNE ÇIKAN ÜÇ MADDE

Zirve bildirisini baştan aşağı okudum. Notlar çıkardım. Aradığım şey İslam ve Arap dünyasının İsrail’e karşı somut bir adım atıp atmayacağıydı. Bildiride somut olarak not aldığım üç madde vardı. 15’inci madde… İsrail’e karşı ekonomik ve diplomatik ambargo daveti… Bir diğeri 16’ncı madde… İsrail’in BM üyeliğinin askıya alınması çağrısı… Bir diğeri… 24’üncü madde… Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrailli yetkililer hakkında çıkardığı tutuklama kararlarının uygulanması için tedbir alınması talimatı…

Bildiride ayrıca Arap Birliği Konseyi’nin geçtiğimiz hafta vurguladığımız “Ortak bölgesel güvenlik vizyonu” (Bakınız; Körfez’i İsrail Bombasından Önce O Harita Karıştırdı, 12 Eylül) açıklamasına değinildi ve desteklendiği vurgulandı. Bu üç madde somut adımları çağırması açısından önemli…

Ancak, görüşmelerde Mısır’ın teklifiyle gündeme gelen, Arap NATO’su olarak........

© Yeni Şafak