menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin iletişim kapasitesi: İletişim Başkanlığı

18 0
05.05.2025

Uzunca bir süredir dünyanın gündeminde olan sistem kaynaklı sorunlar ve bu sorunların uluslararası güvenliğe etkisi, yeni tartışmaların yapılmasını icbar etmektedir. 2. Dünya savaşı sonrası inşa edilen mevcut uluslararası düzenin, sınırlı birkaç ülkeyi koruma altına alarak dünyanın kalanı açısından yarattığı tedirginlik ortada. Mevcut kriz ve çatışmalara yönelik herhangi bir çözümün olmayışı da hesaba katıldığında, devletlerin güçlü olması gibi bir zorunluluk ortaya çıkmaktadır. Sadece materyal kapasite ile sınırlandırılmaması gereken bu zorunluluk, gücün farklı bileşenlerinin bir arada olduğu bir kurumsal kapasiteye de ihtiyaç duyar.

Bu minvalde devletler, sadece askeri alandaki güç projeksiyonu sınırlı kalmaz ve gücün etki edebileceği her türlü düzlemi tahkim etme arayışına girer. 20. yüzyıldaki iki savaş döneminde de gözlemlenen ve 21. yüzyıldaki etkisi ile belirgin bir farkındalık yaratan iletişim alanı, devletlerin güç projeksiyonunda önemli bir yer işgal eder. Nitekim güçlü devletler iletişimi, salt bir enformasyon akışı ve haberleşme pratiği olarak değerlendirmemiş, bilakis devletin mütemmim bir cüzü olarak kabul etmişlerdir.

Bugün küresel alanda söz sahibi olan devletlerin iletişim alanına ayırdıkları bütçe ve iletişimi egemenliğin bir parçası olarak kabul etmeleri, oldukça önemli. Özellikle

dijitalleşme ile birlikte egemenliğin dönüşümü (digital sovereignity) tartışmaları da dikkate alındığında, siber ve uzay alanla birlikte enformasyon ekosisteminin bütünü, ulusal güvenliğin bir parçası olarak kabul edilmektedir.


İLETİŞİMİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişi sonrasında teşekkül ettirilen İletişim Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, iletişimi ne denli önemli ve etkili bir alan olarak kabul ettiğinin en somut göstergesidir. 1920'de........

© Yeni Şafak