menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MLKP ve solun devrimci şiddet ısrarı

16 17
02.06.2025

İstanbul merkezli Sosyalist Enternasyonal toplantısının ardından sol üzerine çeşitli tartışmalar yapılıyor. Daha önceki yazımda Türkiye’de CHP’ye eklemlenen ve elbette solun hepsini temsil etmeyen bir grubun enternas-yonal içerisindeki rolü ve etkisi üzerine bir analiz yapmıştım. Analizde, CHP ve Türkiye’de klasik solun dünya siyasetinin ana aksına dair iddialarının etkisini kaybettiği ve statükoyu temsil eden CHP’nin enternasyonal içindeki rolünün de ciddi bir eleştiriye tabi tutulması gerektiğini söylemiştim. Özellikle CHP’nin son on yıldaki değişimine bakıldığında, bu rol ve etki üzerine daha fazla tartışma yapılması gerektiği de kanaatindeyim.

Son dönemdeki tartışmalara binaen ele alınması gereken bir diğer önemli husus da sol ve şiddet ilişkisi. Türkiye’de özellikle 1960’lar sonrasında örgütlü mücadelenin bir tarafı olan ve hem kendi içinde hem de dışarıya dönük olarak şiddeti araçsallaştıran bir akıl vardı. Solun Türkiye koşullarında tahayyül ettiği yapısal değişimin ancak devrimci bir şiddet ile mümkün olabileceğine ilişkin baskın bir görüş vardı. 70’lerin sonuna doğru ortaya çıkan ve PKK’nın da tevarüs ettiği bu gelenek, farklılıklara tahammülü yok sayan ve herhangi bir eleştiriyi revizyonizm üzerinden paranteze alarak infaz eden bir siyaset pratiği geliştirdi. Uzunca bir süre devam eden bu Stalinist tarz, Türkiye’nin dinamiklerini okumaktan uzak olduğu gibi geniş kitleleri de etkileyebilecek bir sistem üretemedi.

2000’lerle birlikte solun içerisindeki farklı tartışmalara feminist ve ekolojik dengeler üzerinden entegre olmaya çalışan pragmatik bir akıl da vardı. Bu akıl bir ölçüde LGBT gibi söylemlere de sıcak........

© Yeni Şafak