Makasın kapanması ve terörsüz Türkiye
Ekim ayı ile başlayan diplomasi ve Bahçeli’nin çağrısı ile girdiğimiz süreçte önemli bir mesafe kat edilmiş durumda. Yeni bir sürece gireceğimize dair beklentilerin oluştuğu meclisin açılışı süreci, bu güzergahtaki ilk patikayı oluşturuyor. Parlamentonun açılışında Bahçeli’nin DEM’li vekillerle kurduğu diyalog ve hemen akabinde ortaya çıkan sıcak atmosfer, bugünün pozitif ajandasında önemli bir yer işgal etmekle birlikte sürecin ilk aşamasını da teşkil ediyor.
İkinci aşama ise Öcalan’a yönelik çağrı idi. Bahçeli’nin, siyasi atmosferin sınırlarını zorlayan açıklamaları, yeni bir döneme girileceğinin en açık göstergesi idi. Hızlı ve kararlı bir diplomasi ile sürece eşlik eden aktörler, terörsüz Türkiye konusunda mutabık kalarak yoğun bir çalışma içerisine girdiler. İmralı ve heyet arasında süren trafiğe paralel olarak, siyaset kurumunun sürece yönelik olumlu tavrı, sonuç alınmasını kolaylaştırdı. Sürecin ne olduğu, nasıl bir yol takip edileceği ve süreçten ne murat edileceği ile ilgili tartışmaların yapıldığı bu aşama projeksiyonun netleşmesine de katkı sağladı.
İkinci aşamadaki en önemli detay, içerisinde bulunan sürecin kavramsallaştırılması idi. Terörsüz Türkiye olarak çerçevelendirilen bu dönemin en önemli basamaklarından biri de Öcalan’ın PKK’nın tasfiyesi için yaptığı çağrı idi. Öcalan, teorik ve pratik liderliğin etkisiyle kurucusu olduğu örgüte yönelik çağrısında, örgütün varoluş koşullarını yitirdiğini ve kendisini fesh etmesi gerektiğini söyledi.........
© Yeni Şafak
