menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kısır döngüyü aşmak: Yeni bir paradigmaya doğru

15 1
24.04.2025

Trump’ın yeni döneminde daha belirgin biçimde hissedilen sistem krizleri, dünya siyasetinde bir kısır döngüyü beraberinde getirdiği gibi yeni arayışları da gündeme getirmektedir. Her krizin aynı zamanda yeni bir fırsata karşılık geldiği gerçeğini dikkate aldığımızda, dünya siyasetinin de yeni değişim ve dönüşümlere gebe olduğunu söylemek mümkün. Fakat bu tür paradigmal dönüşümler, Thomas Kuhn’un Bilimsel Devrimlerin Yapısı’nda da anlattığı gibi belirli bir zamana ihtiyaç duyarlar. Hakim paradigmaya karşı var olan meydan okumaların güçlenmesi ve birikimsel bir şekilde ilerlemesi, yeni bir paradigmanın ortaya çıkmasını temin etmektedir.

Mevcut dünya sistemini üreten hakim paradigmanın ürettiği kriz ve tehditler dikkate alındığında, yeni bir paradigmanın doğuş sancılarının var olduğunu söylemek mümkün. Bugün içerisinde bulunduğumuz şartlarda, Türkiye’nin de kısmen bir kısır döngüye maruz kaldığı ve kabuğunu kırmak için uzun bir süreç yaşayacağı açık.

Türkiye’nin ikinci yüzyılında, yeni ve kuşatıcı bir paradigmaya olan ihtiyaç her zamankinden daha fazla. Bu nedenle uzunca bir süredir terörsüz Türkiye projeksiyonuyla gündeme gelen bu arayış, yeni paradigmanın sadece bir sütununu teşkil etmektedir.

Yeni paradigma, Türkiye’nin içeride bütün sorunlarını çözebileceği bir düzlemi hedeflerken dışarıda da otonomisini tahkim ederek küresel bir oyuncu olmayı misyon edinen bir Türkiye’yi inşa etmeyi amaçlamaktadır.

Paradigmal dönüşümün güçlü bir siyasal liderliğe ihtiyaç duyması kadar kuvvetli bir toplumsal desteğe de ihtiyacı vardır. Son dönemde siyasal liderliğin kararlılığının kamusal desteğe........

© Yeni Şafak