menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Batı ve İsrail’in İran’da devrim tahayyülü

26 15
19.06.2025

Son dönemlerde farklı boyutlarıyla tartıştığımız İsrail yayılmacılığı olgusu, bugün İran üzerinden kendisini göstermektedir. Peki uzunca bir süredir Batı ve İsrail’in radarında olan İran’a bir devrim ihracı mümkün mü? Ya da Batı ve İsrail, İran’da bir demokratik devrimi samimi olarak talep ediyorlar mı?

İsrail siyasetçi ve elitlerinin, İran saldırıları sonrasında, İran halkına seslenen açıklamaları dikkate alındığında, bu konuda bir beklenti olduğu açıkça görülmektedir. Peki İran’da mevcut rejim pratiği içerisinde herhangi bir toplumsal hareket bir devrime yol açabilir mi?

7 Ekim sonrasında Gazze’deki soykırımı, barbarlık ve medeniyet arasındaki mücadele olarak çerçevelendiren Netanyahu, İran’a yapılan saldırılar sonrası da benzer mesajlar verdi. Örneğin: İsrail’in BM temsilcisi Danny Danon, BM’de yaptığı açıklamada İran halkına seslenerek “Bizim savaşımız İran halkına karşı değil bilakis onlara baskı yapan rejime karşı. İran halkı bizim düşmanımız değil” demiştir.

Konuşmanın bir bölümünü Farsça yapan Danon’un halk ile rejim arasında kurmaya çalıştığı zıtlık, geniş kitlelerde bir karşılık bulur mu? Eğer karşılık bulur ise İran’da bir tür demokratik geçiş söz konusu olabilir mi?


DÜN VE BUGÜN

Pehlevi hanedanlığı ile iyi ilişkilere sahip olan Batı ve İsrail’in en etkili ortaklarından biri hiç kuşkusuz İran’dı. Arap-İsrail savaşı sürecinde İsrail’e destek veren İran’ın, Musaddık’ın kısa süreli iktidar pratiği paranteze alındığında, 1979’daki İran İslam Devrimi’ne kadar İsrail ile iyi ilişkilere sahip olduğu söylenebilir.

Devrim sonrasında, Batı’daki İslamofobik eğilimleri de önemli ölçüde artıran İran, İsrail açısından en önemli tehdit haline geldi. 1990’lardan bu yana bir yandan Batı’nın önemli medya organları........

© Yeni Şafak