menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ürdün ve İhvân

62 0
30.04.2025

Ortadoğu’nun gündemi açısından, geçtiğimiz haftanın en önemli hadiselerinden biri, Ürdün Krallığı’nın ülkedeki Müslüman Kardeşler Teşkilâtı (kısaca İhvân) yapılanmasını tamamen “yasa dışı” ilân ederek mal varlıklarına el koymasıydı. İhvân’ın şimdiye kadar nispeten özgürlük içinde faaliyet gösterdiği Ürdün’de yaşanan bu gelişmeyi kendi bağlamına oturtabilmek için, geçmişe doğru küçük bir yolculuk yapmak gerekiyor:

1928’de Hasan el-Bennâ ve arkadaşları tarafından Mısır’ın İsmâiliyye şehrinde kurulan İhvân, kısa süre içinde çevre ülkelere yayılmış ve teşkilâtlanmaya başlamıştı. Ciddi bir Filistinli nüfusa ev sahipliği yapan Ürdün, 1945’te İhvân’ın resmî biçimde yapılanmasına izin verdi; hatta teşkilâtın başkent Amman’daki açılış merasimine Kral Abdullah bizzat iştirak etti. Ülkesinin içinde bulunduğu özel şartlar sebebiyle halk tabanındaki desteğini mümkün olduğunca genişletmeyi hedefleyen Kral Abdullah, İhvân’ın sosyal yardımlaşma ve dayanışma sahasındaki faaliyetlerini siyasî açıdan “faydalı” buluyordu.

Ortadoğu’daki kaotik gelişmelere paralel olarak, Ürdün İhvânı’nın Kraliyet rejimiyle ilişkileri bir tür “işbirliği” halinde şekillendi. Kral Abdullah’ın 20 Temmuz 1951 günü Mescid-i Aksâ’nın içinde bir Filistinli tarafından öldürülmesinin ardından, İhvân kendisini şiddet eylemlerinden uzak tutan bir duruşu benimsedi. 1952’de henüz 17 yaşındayken tahta çıkan Kral Hüseyin’in 47 yıllık uzun saltanatı boyunca, İhvân,........

© Yeni Şafak