menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nevzuhur bir din

97 12
15.03.2025

İslâm tarihindeki bir takım mezhebî ayrışmaların veya yeni, modern ve beşerî dinlerin nasıl ortaya çıktığını merak edenler için, günümüzden oldukça yakın bir örnek var: Alevîliğin dönüşümü.

Özellikle son 40 yıldır, Alevîlik, İslâm’ın bir yorumu veya İslâm dairesi içinde kendine has bir yol değil, tamamen İslâm’ın dışında, nevzuhur bir din biçiminde yeniden kurgulandı, kurgulanıyor. İslâm’ın temel emir ve yasaklarının hepsine birer alternatifin bulunduğu; namazsız, oruçsuz (farz olan Ramazan orucunu kastediyorum), hacsız, tesettürsüz, camisiz bir din bu. Kendi ritüelleri, kendi tapınma biçimleri, kendi ibadet mekânları, kendi sembolleri ve kendi alternatif tarihi var. Kendisini Hz. Ali’ye nispet ediyor, ancak tarif ettiği Hz. Ali portresi de tamamen nevzuhur. Mesela şöyle bir tanımla karşılaşmanız işten bile değil: “Alevîler, İslâm’ı olduğu gibi kabul edip Araplaşmadılar. İslâm’ı Göktanrı inancı, hümanizm ve Şamanizm’le harmanlayıp yumuşattılar. Aslında Alevîlik, tüm bu dinlerden önce bile farklı isimlerde var olan bir doğa felsefesidir. Tanrısı, doğa ve evrendir.” Adını Hz. Ali’den alan bir inanç övülürken, Araplaşmadığının altı çiziliyor. Şaka gibi, ama değil.

Sadece bu kadarla kalsa iyi. Bu yeni tip Alevîlik, aynı zamanda kıpkızıl İslâm ve Müslüman düşmanı. Sürekli mağduru ve mazlumu oynasa da, aslında eline güç geçirdiğinde neler yapabileceğini anlamak için, nevzuhur Alevîlerin aynı........

© Yeni Şafak