menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Önce söz vardı..

92 0
24.07.2025

Yuhanna İncil’i bu ifâde ile başlar. Elbette bunun teolojik yorumu çok katmanlıdır. Bahsi geçen boyutlar günlük konuşmalarda ihmâl edilir ve metinlerdeki incelikleri ıskalanarak kullanılır. “Önce söz vardı” ifâdesinin nasıl dünyevîleş-tirildiğine pek çok şâhit olmuşumdur. Günlük dilde bu ifâdeden anlaşılan, “Söylenen her neyse ona bak” kabilinden bir şeylerdir. Bunu veri alacak olursak, toplumsal hayatta, bilhassa siyâsette söylenen sözler çok defâ üzerinde düşünülmeden, siyâkı sibâkı ıskalanarak en düz ve doğrudan alındığını görürüz.. Bunun sayısız yanlışa sebebiyet verdiğini düşünüyorum.

Dil o kadar esnek ve büklümlüdür ki, insan zekâsı onun hudutsuz imkânları içinde sayısız manevra yapabilir. Eskiler gırtlağının dokuz boğumlu olduğuna işâretle, insanın edeceği lâfı her boğumda bir durdurup tartması gerektiğini tavsiye ederlerdi. Hatta bir büyüğüm bana, “Eğer lâfı birinci boğumdan hemen çıkarırsan seni taşlarlar. Ama aynı lâfı işleyerek son boğumdan verirsen bu defâ başına taç takarlar” demişti. Günümüz baskın kültüründe sanki bu boğumlar yok oldu. Büyük bir ekseriyet lâfı daha birinci boğumdayken, olduğu hâliyle çıkarıyor. Bu biraz da

duygu samimiyeti ve dürüstlüğü

olarak teşvik ediliyor. Doğrudan kırıcı ve yıkıcı ifâdelerin hâricinde kalan, görece dolaylı ifâdelerin ekseriyetinin ise

imâ ve tehdit yollu

olduğunu görüyoruz..

Eğer medenî durumu insan için

hesaplanabilir bir geçim dünyâ yaratma becerisi

olarak anlarsak medenî dil üzerinden inşâ edilen ilişkilerin hep

dolaylı

bir mâhiyet taşıdığını görebiliriz.. Bu dolaylı ve katmanlı ifâdeler en az mâliyetli olarak herşeyi söylemeyi mümkün kılıyor. Neticede doğrudan ifâdelerin elektrik yüklü bulutları da bu sûretle topraklanarak devre bırakılmış oluyor. Tabiî ki dilin de, bilhassa edebiyat üzerinden kendisini geliştirmesi ve bu kültürel topraklamaların imkânlarını hazırlamış olması gerekir. Medeniyetin bir toplumsal niyet olmaktan çıkıp hayâta geçmesi büyük........

© Yeni Şafak