Kimlik siyâsetleri
Modern süreçlerin
târihi aşağıya çeken
bir niteliği vardır. Bu en çarpıcı olarak Fransız Devriminde
eşitlik ilkesi
etrafında dile getirilmiştir. İddiayı ileri sürenler, toplumsal tabakalaşmada ortada duran burjuvalardı. Burjuvalar, tabakalaşmada fiilen en yukarıda duran aristokratlara karşı bu değeri yüceltiyorlardı. Eşitlik değeri telâffuz edildiği andan itibâren ,eşitsizlik meselesi sâdece burjuvalarla aristokratları eşitlemekler sınırlı kalmayacak; kaçınılmaz olarak “aşağıdakileri” de içine alacaktı.
Halk, avam
ve daha sonra
ulus
vb kavramlar ,tekmil aşağıdakilere vurgu yapar ve onları özneleştirir.
Sıkıntı, devrimin yücelttiği diğer kavram olan
özgürlük ile eşitliğin nasıl biraraya getirileceği
ile alâkalıydı. Çünkü özgürlük kaçınılmaz olarak bireye işâret ediyordu. Avam ile eşitlenmek bireyselleşmenin önünü kapatıyordu.(Klâsik liberal tezler tam da bundan şikâyet eder). Çünkü bireyselleşmeler, bireylerin eşitlikçi değerler vâsıtasıyla erdemlileştirilen avâmî vasatlardan, farklılaşmasını doğuruyordu. Bu farklılıklar aykırılıkları da içerebiliyor ve aşağının rahatsız olmasına sebebiyet verebiliyordu. Hâsılı,
eşitlik kendi asimptotunda aynılaşmayı, özgürlük ise yine kendi asimptotunda farklılaşmayı ve aykırılaşmayı
doğurduğu için çelişiyordu.
Eşitlik değerinin pratikteki karşılıkları asla bekleneni vermedi. Siyâsî ve hukûkî düzlemde iyi kötü bâzı başarılar elde edildi.Lâkin ekonomik düzlemde işler daha da karmaşık bir hâle geldi. Herkes biliyor ki modern dünyânın pratikleri eskisinden çok daha derin eşitsizlikler doğurdu. Üzerinde durmak istediğim başka bir husus var. Kapitalizm, zırâi köklerinden kopartılmış ve kentlere yığılmış lümpen kitlelerin en azından yarıdan fazlasını iş güç yaptı. Ulus, kapitalizmin nazarında bir üretim ve tüketim gücüydü. Kârın maksimizasyonuna odaklanmış araçsal- akılcı sosyal örgütlenme büyük kitleleri acımasız bir istihdam ve mesâî siyâsetiyle sömürdü. ( Sovyet Devrimi bu durumu düzeltmek iddiası ile yola çıktı. Bu defâ da siyâsî ve hukûkî eşitlikler zedelendi. Dahası, özgürlükler hâk ile yeksân edildi). Bu
disiplin sisteminin diğer ismi medenîleşmekti
. Bu medenîleşme süreçlerinin son derecede baskıcı ve bunaltıcı bir disiplin içerdiğini bize Sigmund Freud ,Norbert Elias ve........
© Yeni Şafak
