menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Müstemlekeciliğin tasfiyesi: Yeni bir uyanış dönemi

20 1
07.04.2025

Siyonist İsrail’in Gazze’den sonra Suriye’ye yönelik yasadışı saldırıları giderek artıyor. Böylelikle Siyonistler Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’te olduğu gibi Suriye’de de uluslararası hukuku çiğneyerek neredeyse bütün dünyayı karşılarına alıyorlar. Evet, bütün dünyayı karşılarına alırken küstahlık etmeyi de ihmal etmiyorlar. Artık Siyonistler, “Nazilerden farklı olarak” işledikleri suçları örtme gereğini hissetmiyor. On sekiz ay boyunca Gazze’de işledikleri savaş suçlarını Siyonist askerler sosyal medya hesaplarından yayımladı ve dünya, olanları, dehşetle izledi. En son sağlık çalışanlarına yönelik kasti saldırılar ortaya döküldü. On beş metre mesafeden çocukları kurşun yağmuruna tuttuklarını bütün dünya ile birlikte öğrendik. Şimdi de Suriye’ye yöneldiler.

Siyonist İsrail Gazze, Batı Şeria, Kudüs ve Lübnan’da uluslararası hukuku küstahça çiğnerken varlığına yönelik tehditten bahsediyordu. Batı dünyası bu bahaneyi kabul etmekte gönüllüydü. Çünkü onlara göre Siyonistler, İslam coğrafyasının merkezinde Batı medeniyeti adına mücadele ediyordu. İsrail’i Batı uygarlığının Doğu’daki son kalesi olarak kabul ediyorlardı. Ne yazık ki uygarlık kavramı bizde tam olarak anlaşılmamıştır. 19. yüzyılda uygarlık, Batı dünyasında kolonyal yayılmacılığın temel ideolojisi olarak işlev görmüştür. Tarihsiz halkları tarih sahnesine çıkardıklarına inanıyorlardı. Rudyard Kipling “Beyaz Adamın Yükü” derken tam olarak uygarlık misyonunu kastetmişti. Bu sebeple Siyonist İsrail’in uluslararası hukuku........

© Yeni Şafak