Filistin’de de ne güneşler batıyor!
7 Ekim 2023’ten sonra dünyanın yaşamakta olduğu değişimi bütün boyutlarıyla ortaya çıkarabilmek için herhâlde epeyce bir zamanın geçmesi gerekecek. Evet, Gazzeliler ve bütün Filistinliler tarihin tanık olabileceği en büyük yıkımlardan birini yaşadı fakat bu yıkımın şiddeti Filistinlilerin ve Gazzelilerin kaybettiğine yorulamaz. Eğer Filistinlilerin bir gün anayurtlarında bağımsız bir devlet kurma hayalleri gerçeğe dönüşecekse buna yol açan en önemli hadiselerden biri hiç kuşkusuz 7 Ekim 2023’ten sonraki direniştir. O günden bugüne Gazze, dünyanın en büyük güçleri tarafından yıkıma uğratılmakta fakat kadınlar ve çocuklar da dâhil olmak üzere bütün bir Müslüman halk mücadeleden geri durmamaktadır. Bu dönem zarfında Filistinlilerin direnişi bazen Stalingrad ile bazen de Vietnam ile karşılaştırıldı. Bunlar elbette süreci anlamak açısından önemlidir fakat ne Sovyet döneminin ideolojisi ne Vietnamlıların vatan müdafaası Batı medeniyetinin diğer yüzünü bütün insanlığa gösterme başarısını gösterebilmişti. Filistinliler esasen bu büyük savaşı ideolojik olarak kazanarak daha şimdiden tarihin en büyük zaferlerinden birine imza attılar.
Tarihî gerçekleri, görmek istediğimiz biçimleriyle tasvir ettiğimiz düşünülmesin. Karşımızda duran büyük yıkımı ve İsrail’in soykırımlarını göz ardı ederek hayal ettiğimiz bir gerçekliğe iman ettiğimiz de zannedilmesin. Gerçekçilik, zannedildiği gibi realiteyi olduğu gibi görüp buna göre akılcı bir tutum sergilemek de değildir. Eğer başka türlü........
© Yeni Şafak
