Artık devrimci fikirlerin kaynağı Doğu’dur
2013 Gezi Kalkışmasıyla birlikte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı devirmek için birçok defa sarsıcı eylemlerle meydanlara çıktılar. O günlerden sonra meydanlarda görünen kişi ve gruplar değişse de Tayip Erdoğan’ı devirme düşüncesinde ortaklık çok barizdi. Böyle bir sürecin yaşanmasında birçok sebep ileri sürülebilir fakat hadiselerin bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlanmasında asıl belirleyici faktör FETÖ’cülerin de dâhil olduğu ilişki ağlarıydı. Sayın Erdoğan, emperyalist merkezlerin neredeyse tamamıyla ilişki kuran bu yeni dinî hareketin tasfiyesi yönünde adımlar attığında bir araya gelmesi mümkün olmayan gruplar birlikte hareket etti. Bu, çok da alışıldık bir durum değildi. Liberal muhafazakâr gazeteleri dahi sırf bu amaca hizmet etmek için kurduklarını deklare etmekten kaçınmadılar. Aslında onların da devrimci fikirleri yoktu fakat hep birlikte Tayyip Erdoğan’ı devireceklerine inanmışlardı.
Hemen hemen aynı yıllarda Sayın Erdoğan liderliğinde Türkiye, yakın coğrafyamızın tamamında yeni bir fikri hayata geçirmek için kolları sıvamıştı. Somali ve Sudan başta olmak üzere açlık ve kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Doğu Afrika ülkelerine doğru yeni bir hamle vardı. Türkiye, insanî yardım faaliyetlerinde Bosna’da açılan çığırı genişletmiş, mazlum ve mağdur edilmiş coğrafyalara doğru sefere çıkmıştı. Kuşkusuz bu yeni çığırın genişlemesi kolay olmadı. Sayın Erdoğan liderliğinde 2002’den itibaren çok büyük bir mesafe kat edilmişti fakat bunun Doğu’dan yükselen devrimci bir fikre dönüşeceği o yıllarda tahmin edilemezdi.........
© Yeni Şafak
