Şerbetli tatlıdan politik tefekküre: Bir bayram yazısı
Ramazan Bayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte az sayıdaki tatlılar sofralardaki yerini almaya hazırlanırken, siyaset yine her zamanki gibi sofranın baş köşesinde oturmaya devam ediyor.
Areda Piar
tarafından gerçekleştirilen “
Türkiye’nin En Sevilen Şerbetli Tatlısı
” araştırması, sadece damak tadımıza değil, aynı zamanda siyasi eğilimlerimize ve toplumsal psikolojimizin yönüne de metaforik bir ışık tutuyor. Araştırma verilerine göre halkın açık ara favorisi
baklava (d,1)
. Vatandaşların en çok
fıstıklı baklava (H,6)
tercih etmesi, gösterişli ve pahalı olanı seçmeye meyilli olduğumuzu gösteriyor.
Tıpkı siyasette de sesi çok çıkanın, daha fazla parlayan figürlerin tercih edilmesi gibi. Ancak bu parlak dış yüzeyin altında, halkın aslında sade ve samimi lider arayışında olduğunu da gözlemlemek mümkün.
Araştırmada yer alan “
Hangi şefin yaptığı tatlıyı yemek istersiniz?
” sorusuna verilen yanıtlar da bu durumu doğrular nitelikte. En çok tercih edilen isimler
Arda Türkmen (&
) ve
Ömür Akkor (%,9)
. Bu iki ismin ortak paydası ise gösterişten uzak, samimi ve güvenilir bir profil çizmeleri olarak dikkat çekiyor.
PEKİ AYNI SORUYU SİYASET SAHNESİNE TAŞISAK?
Tatlı paylaşmak, siyasette de güveni simgeliyor. Mesela CHP'nin kurultay sonrası içine girdiği çalkantılı süreç, tatlı tepsisindeki dağınıklığı andırıyor. Katlar aynı, iç malzeme benzer ama kıvam tutmuyor.
“Lezzetli olacak” diye umutla beklenen dilim, çatalın ucunda dağılıyor. Seçmenin gözünde lider değişse de mutfaktaki tarif aynı kalınca, ortaya yeni bir lezzet çıkmıyor.
Parti içindeki hizipler ve yön arayışları, halkta “acaba bu tatlı artık bayatladı mı?” sorusunu doğuruyor.
“Hangi siyasetçiyle karşılıklı baklava yemek istersiniz?”
Bu soru kulağa basit gibi gelebilir ama mesele........
© Yeni Şafak
