menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ekonomi bölümleri kapatılsın

24 0
30.07.2025

2025 Temmuz’unda yayımlanan ADA Araştırma Siyasi Gündem Araştırması, Türkiye toplumunun yalnızca ekonomik değil, siyasal ve psikolojik düzeyde de ciddi bir kırılganlık yaşadığını ortaya koyuyor. Ankette yöneltilen ilk soru olan

“Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?”

sorusuna katılımcıların R,2’si “ekonomik sorunlar” yanıtını veriyor. Yani halkın yarısından fazlası artık sabah kahvaltısı için buzdolabına değil, döviz kuruna bakarak güne başlıyor. Geçim sıkıntısı, zamlar, pahalılık, borçluluk gibi başlıklar yalnızca bir ekonomik daralma değil, aynı zamanda sosyal dokuyu zedeleyen çok katmanlı bir krizi temsil ediyor. Taksitle yaşayıp umutsuzlukla ödemeyi bir ritüele dönüştürmek zorunda kalan vatandaş alışveriş sepetiyle hayaller arasındaki mesafeyi korumaya çalışıyor.

Dahası, aynı ankette yer alan

“Bu ekonomik sorunları hangi parti çözer?”

sorusuna verilen cevap, mevcut tabloyu daha da grileştiriyor. Katılımcıların 7,9’u bu soruya “hiçbiri” yanıtını veriyor. Yani halkın üçte birinden fazlası, ekonomik meselelerin ötesinde bir çözümsüzlük krizinde kendisini buluyor. Her şeye rağmen en çok umut bağlanan parti yine AK Parti gibi görünse de, vatandaş geleceğe dair kırılganlığını gizlemiyor. Ekonomik sorunların varlığını kabul eden insanlar, tek başlarına kaldığında “bu işi düzeltecek kimse kalmadı” diyerek ekonomi yönetimine olan inancını yitiriyor. Merkez Bankası tarafından açıklanan enflasyon beklentileri de bunu net bir şekilde gösteriyor. Piyasa katılımcıları 12 ay sonrası yıllık enflasyonu #,4, reel sektör 9 vatandaş ise T,5 olarak bekliyor. Bu durumda hane halkının yaşadığı habitat ile piyasa katılımcılarının yaşadığı habitatın aynı olmadığı düşüncesi belirginleşiyor. Benzer şekilde, ankette yer alan

“Ekonomik durumunuz gelecekte nasıl olacak?”

sorusuna verilen ağırlıklı yanıtlar yalnızca bugünün değil, yarının da halk nezdinde umut vadetmediğini gösteriyor. Bu cevap, ekonomik göstergelerin ötesine geçerek toplumsal psikolojide derin bir geleceksizlik duygusunun yerleştiğine........

© Yeni Şafak