menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Fon”döten

11 0
31.05.2025

Modern ekonomi yönetimlerinin alametifarikası, bir krizi “geçici fon” ile örtbas etmek olarak öne çıkıyor. Kredi Garanti Fonu (KGF) işte bu fonksiyonel geçicilik evreninin en parlayan yıldızlarından biri olarak kendisini periyodik olarak sahnede buluyor.

Sistem basit aslında: Devlet, belirli işletmelere kefil oluyor. “Bu işletme riskli ama ben kefilim” diyor. Bankalar da “madem devlet bu kadar heyecanlı” diyerek krediyi veriyor. Sonra? Sonra genellikle o kredi eski borcu kapatıyor, borç yeniden yapılandırılıyor, sistem bir yıl daha yaşatılıyor. Geçmişteki Türkçe meali “ölüm erteleme protokolü” olsa da yaygın adı “KGF destek paketi”.

Ne var ki bu sistemin eski deneyimlere dayalı görünmeyen bir çelişkisi var: KGF gibi yapılar çözüm değil, çözümsüzlüğün ertelenmesi üzerine kurulu olarak dikkat çekiyor. Zira fon mantığı, ekonomideki yapısal sorunları görmezden gelmek için ideal bir sığınak sunuyor. Tıpkı yoğun bakımda entübe edilen hastaya verilen oksijen gibi, geçici bir hayatta tutma niyeti taşıyor bir bakıma; iyileştirme değil, idare etme öncelikli hale geliyor. Eski KGF’nin sihri de burada saklı: Reel sektöre nefes aldırırken, neden o sektörde nefes kalmadığını unutturuyor insana. Hangi işletme yatırım için kredi çekiyor, hangisi geçmiş borcunu çevirmek için, bilinmeze dönüyor. Kredi kullandırma hacminin, ekonomideki toplam borcun vade farkı ile yeniden pazarlanması daha cazip bir görünümü inşa ediyor. Dolayısıyla bizdeki fonlar ekonomik olmanın ötesinde kültürel bir ritüele dönüşüyor. Fon açıp fon kapatan geçmişimiz fonların yapısını çağdaş bir sadaka taşına büründürüyor. Hal böyle olunca her fon paketi bir öncekini unutturmakla kalmıyor, gerek firmaların gerekse fon yönetimlerinin başarısızlıklarının üzerine sürülen bir ekonomik fondötene, hatta hızlıca dağılan bir pudraya benzemeye başlıyor. Kalıcı çözüm yerine geçici ışıltı sunan bu yaklaşım,........

© Yeni Şafak