Amerika’dan sevgilerle: Türkiye ne yapacak?-II
‘Türkiye ne yapacak’ sorusunu yanıtlama denemesine ilk 26 Şubat’ta girizgâh yapmıştık ve araya ‘İmralı’ girdiği için ikincisine şimdi devam ediyoruz…
Oval Ofis’te yaşanan benzeri görülmemiş kriz/meydan okuma ile Londra’da düzenlenen Ukrayna konulu liderler zirvesi, İngiltere Başbakanı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı araması ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da toplantıya katılması, haritaya bir yeni çizgi öneriyor…
Fidan: “Avrupa güvenlik mimarisi yeniden oluşacaksa Türkiye’siz olmaz. Türkiye’yi dışlayan,
Türkiye gibi bir askeri gücü dışlayan
güvenlik mimarisi yaklaşımı çok gerçekçi olmayacaktır.” (27/02)
Cumhurbaşkanı; “Son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye-AB ilişkilerinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye’nin hak ettiği şekilde yer almadığı Avrupa’nın küresel aktörlüğünü sürdürmesi giderek imkânsız hale geliyor. Türkiyesiz bir Avrupa güvenliği düşünülemez”.
Bu haritanın tarif edilmesinde sürpriz yok;
İngiltere-Avrupa-Türkiye.
Ama işlevselliği ve sonuçları hakkında muğlak alanlar çok. ‘Türkiye ne yapacak’ın yokladığı masalardan birisi bu…
***
Oval Ofis görüntülerinin ilk ve güçlü biçimde yarattığı algı, Trump ve yardımcısının Zelenski’yi aşağılayıp, hırpaladığıdır. Esasen dayağı yiyen Kiev değil Avrupa’ydı. Krizin pik noktası da; Zelenski’nin, “Şimdi okyanus sizi koruyor ama politikalarınızın sonucu sizi de vuracak” mealindeki tehditvari sözleridir…
Öte yandan, dramatik görüntüleri ziyaretin başından alarak ve alıcı gözle elden geçirdiğinizde, Zelenski’nin
Avrupa’yı arkasına alarak
Beyaz Saray’a meydan okumasıdır. Planlı mıydı? Bakalım…
Zelenski ziyaretinden evvel Trump’ın kapısını,
Fransa’dan Macron, İngiltere’den Starmer
ve
Polonya Başkanı Duda
çaldı. Bu görüşmelerin ‘organize’ olduğuna şüphe yok. İlaveten,
Kanada Başbakanı Trudeau’nun
Kiev’de yaptığı açıklamalar ile
Avrupa Komisyonu........
© Yeni Şafak
