‘Terk edilmiş hissedenler kulübü’…
Tümevarım için küçükten başlıyorum; CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in BBC’ye yaptığı açıklamalarda, İngiltere’nin kendilerine destek vermemesinin yarattığı ağır hayal kırıklığı vardı…
Kendilerini terk edilmiş hissediyorlardı ve okurlarımız Özel’den evvel duygularına tercüman olduğumuzun şahididir; “Avrupa İmamoğlu’nun arkasında neden durmuyor?”, (22/03) ve “CHP dünyayı ‘görüyor’ ama ‘sokakta’ kalıyor?” (26/03)…
‘Terk edilmişliği’ paylaşanlar çok; gazeteciler var, akademisyenler var, “bileşenler” var, TÜSİAD var, siyasi partiler var, vs…
Esasen, Sayın Özel’in röportaj verdiği BBC dahi terk edilmişler kulübünün üyesi. Londra da öyle. ‘Amerika’nın Sesi’ni yazmıştık, bu dahi kafidir. Mesele şu ki, alenen İngiltere’ye “kırgınlığını” mızıldanmak, küresel çözülüşü görmemek anlamına geliyor. Hâlâ ‘şişeden çıkmış cini’ geri bastırmaktır.
‘Kendi ülkesini dışarıya şikâyet’, Türkiye’de belli bir politik geleneğin mirası. Bu yüzden kızmak artık zaman ve enerji kaybı. Bunlar bu…
Vahim olan, yerkürenin dönüşündeki eksen kaymasını, kaydıranlara şikâyet etmeleri! Hatırlayın, “Türkiye’nin ekseni kayıyor” diye de dışarıya şikâyet etmişlerdi. Şimdi ‘
dışarının ekseni kayıyor
’ ve onlar hâlâ parti içindeki hırslarını Türkiye üzerinden ibra etmeye çalışıyorlar…
Tabii ki siyaseten felaketle sonuçlanacak…
***
Muhalif “entelektüeller”, terk edilmişliği, dünya politiğindeki konjonktürel değişimin çıktılarından biri olarak tespit etmeye başladılar. Günaydın. Yalnız, “konjonktürel”, “geçici” anlamı da içeriyor ve buradan kendi siyasetleri adına “umut” devşiriyorlar. Yani onlar için bu hal,
aniden başlamış ve örneğin Trump’ın dört yılının ardından yine aniden eski güzel günler gelebilir
duası içeriyor. Aniden başlamadı, aniden de bitmeyecek…
On yıldır yazıp, anlattıklarımızı tekrarlayacak değiliz; Amerika’yı aynı Amerika, Avrupa’yı aynı Avrupa, İngiltere’yi aynı İngiltere saymanın, oyuna buna yaslanarak devam etmenin bedeli var ve ödüyorlar…
Modern dünyada hiçbir savaş diplomatlar........
© Yeni Şafak
