menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ver kurtul

124 15
03.04.2024

Adam zengin, beş-on kere hacca gitmiş.

Öyle ki serveti yedi sülalesine yeter.

Gidip kapısına dayanıyor: “Efendi şurada bir hayırlı iş vardır, yüz lira verirseniz bitecek” diyorsun. Değil yüz lira, yüz milyon lira verse bir şeyi eksilmeyecek olan adam size dünyaları bağışlıyormuş gibi kasılarak elini cebine atıp bir on lira çıkarıyor.

Yahu şimdi ben bu adama ne diyeyim.

En iyisi Allah’ın emrini bildireyim:

Cenab-ı Hak Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“...Altın ve gümüşü (genel olarak parayı ve serveti) biriktirip saklayarak Allah yolunda infak etmeyenler yok mu, işte onlara acı bir azabı müjdele” (Tevbe 9/34).

Hadi bakalım ne yapacaksın şimdi.

Ey servet sahibi, mal-mülk sahibi insanlar şunu unutmayın: Hz. Peygamber’den bir şey istenilip de “Hayır” dediği vaki olmamıştır. Ayrıca cömert olmak için illâ zengin olmak da gerekmez. Elbette ki beş parmağın beşi bir değil. Her kişi cömertlikte aynı seviyeyi tutturamaz. Cömertliğin ilk derecesi sehâ’dır; sonra cûd gelir; en son mertebesi ise........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play