menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türk ve Türklük tartışması üzerinden sürece kurulan tuzak…

41 2
05.08.2025

Lafı dolandırmadan dobra dobra diyeyim:

Süreci bir çağrısıyla bugünkü olumlu noktaya taşıyan bilge lider Bahçeli’nin kendisine ve partisine kurulan bir tuzaktır bu.

MHP’nin hassasiyetini bilerek tahrik edip yanlış bir zemine çekerek hem MHP’nin algısını bozmaya hem de süreci sabote etmeye yönelik bir sabotaj girişimidir bu.

Bu aynı zamanda AK Parti’nin kurucu anlayışına ve misyonuna temelden karşıtlık içeren bir bozguncu teşebbüstür.

Kimdir bu tuzağı kuran veya bu teşebbüste bulunan?

Süreç karşıtlarıdır.

Barış sürecini sabote etmek isteyenlerdir.

Hep söyledim.

Bir kez daha altını çizerek söyleyeyim: Suretimizden ve safımızdan görünenlerden korkun!

Çünkü asıl sabotaj onlardan gelecek.

Tam da PKK’nın koşulsuz bir biçimde Sn. Bahçeli’nin çağrısına uyan kurucu liderleri Öcalan’ın talimatı doğrultusunda kendini koşulsuz feshedip silahlarını bırakacağını açıkladığı bir süreçte suretimizden görünen birilerinin “Türk”, “Türklük” ve “Türkiyelilik” bahsinde eski Türkiye’nin aklını çağrıştıran bir anlayış ve üslupla konuşmaya başlaması asla iyi niyetle izah edilemez.

Tam da bu süreci taçlandıracak meclis komisyonunun bugün çalışmaya başlayacağı günlerin arifesinde süreç karşıtlarının değirmenine su taşıyacak ve süreci asli mecrasından saptıracak konuşmaları kibirli, sahip ve üsttenci bir dille yapmak zinhar iyi niyetle bağdaşmaz.

Bu tuzağı kuranların değirmenine su taşıyanlar kim olurlarsa olsunlar en az onlar kadar mücrimdirler.

Sürecin başından itibaren bilge lider Bahçeli’nin ortaya koyduğu çerçeve belli.

İki şeyin altını hep önemle çizdi Bahçeli:

-“Her şeyden önce Türkiye.”

-“Herkes eşittir Türkiye.”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın AK Parti’mizin referansını İslam’dan ve tarihi tecrübemizden alan kurucu anlayışımız doğrultusunda çizdiği çerçeve belli.

Ümmet bahsinde dedikleri belli.

Cumhur İttifakı saflarında yer alan hiç kimsenin Erdoğan-Bahçeli liderliğinin çizdiği çerçevenin dışına çıkmaya, dahası o çerçevenin içine sorunlu zihniyeti üzerinden yeni anlamlar yüklemeye hakkı yok.

Türk-Kürt ittifakının önemle vurgulandığı bir dönemde “Herkes Türk’tür!” anlayışını yanlış bir anlam zeminine oturtarak zihinleri bulandırmaya ve süreci sabote edecek bir güvensizlik iklimi oluşturmaya çalışanlar bilesiniz ki asla iyi niyetli değildirler.

“Herkesin Türkiye’si”ni “Herkes eşittir Türkiye” anlayışıyla oluşturmak istediğimiz bir dönemde, İslamiyet’le şereflenmiş Türk milletine mensubiyeti gereksiz ve zararlı bir anlayış eksenine Mahmut Esat Bozkurt ve İlbey Ortaylı gibilerin zihni üzerinden yerleştirmeye çalışanların, yani Neo-İttihatçı anlayışı bizim suretimize bürünüp anlatanların yapmaya çalıştıkları tek şey, süreci zihnen enfekte etmek, silah bırakıp gelmek isteyenlere o eski Türkiye’nin değişmediğini göstererek sabotajcı bir rol üstlenmektir.

Bir Kürt “Ben Türkiyeli bir Kürdüm!” dediğinde “Bunu diyerek bölücülük yapıyorsun. Sen Türk’sün.........

© Yeni Şafak