menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sadece silahları değil sorun üreten zihniyeti de gömmeliyiz…

43 7
04.03.2025

HÜDA PAR’ın Diyarbakır Çalıştayı’nda yaptığım konuşmanın son bölümünde şöyle demiştim:

“İnşallah silahların toprağa gömüldüğüne tanıklık edeceğimiz o günler yakındır.

Tarihi bir yol ayrımında bulunuyoruz: Ya Türk-Kürt birliğini kuvveden fiile çıkaracak yeni bir devlet aklını kuşanarak güçlü bir Türkiye Yüzyılı’nın inşasını gerçekleştireceğiz ya da Türkiye’nin bu birliği sağlayarak tarih sahnesine tekrar güçlü bir biçimde çıkmasını istemeyen küresel ve bölgesel güçlerin oyununa gelerek birbirimize kaybettireceğiz.

Biz birincisinin olacağına inanıyoruz.”

Demokrasi ve Birlik Derneği Genel Başkanı olarak Diyarbakır’dan Kandil’e seslenmiştim.

PKK lideri Abdullah Öcalan 27 Şubat Perşembe saat 17.00’de beklenen açıklamayı kesin ve net bir dille yaptı.

Kandil, liderlerinin fesih ve silah bırakma çağrısına uyacağını açıkladı.

MHP’nin bilge lideri Öcalan’ın açıklamasını baştan sona değerli bulduğunu ve demokrasi için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Sayın Bahçeli’nin Öcalan’ın açıklamasından hemen sonra DEM Eş Genel Başkanını telefonla araması ve sonrasında sürece çok doğru bir anlayış ve üslup temelinde katkı sunan Selahaddin Demirtaş’ı araması elbette tarihi önemdedir.

Cumhurbaşkanımızın Öcalan’ın açıklamasından sonra uzatılan elin tutulması ve verilen sözlerin yerine getirilmesi halinde sorunu kökten çözecek yeni bir safhaya evrileceğimizi söylemesi de kuşkusuz tarihi önemdedir.

Bunlar barış adına güzel gelişmeler.

Hiç kuşkusuz hepimizin içindeki umudu göğerten gelişmeler.

Evet, Sn. Bahçeli’nin dediği gibi, ramak kaldı.

Öcalan büyük bir cesaret örneği sergiledi.

Kendi örgütüyle birlikte örgütünü var kılan zihniyeti de sorun üreten bir zihniyet olarak toprağa gömdü.

Başka bir deyişle, sadece silahları değil o miadını dolduran zihniyeti de büyük bir cesaretle gömdü.

Gömdüğü zihin, ulus-devlet paradigmasına eşlik eden etnik milliyetçi taleplerin tamamıydı.

Liderlik, cesaret işidir.

Her lider paradigma değişimine cesaret edemez.

Öcalan’ın cesareti bu açıdan takdire şayandır.

Cumhurbaşkanımızın CHP ideolojisinin şekillendirdiği o inkara dayalı resmi paradigmayı tarihe uğurladığı dönemi düşünürsek Erdoğan liderliğinin büyüklüğünü anlamak hiç de zor olmaz.

Herkesin karşı olduğu bir dönemde Erdoğan’ın büyük bir cesaretle o gün attığı devrimci adımlar, bugünkü sürecin önünü açtı.

Türk milliyetçiliğinin bilge lideri Dr. Bahçeli’nin bilgelikle harmanlanmış üstün cesaretiyle başlattığı süreç, değişim için cesur liderliğin ne denli gerekli olduğunu göstermektedir.

Şimdi birileri demokratik değişimin öncüsü ve cesur lideri olan Erdoğan’ı o cüce akıllarıyla statükocu bir lidere dönüştürebilmek için zihnî egzersizler yapıyor.

Sayın Bahçeli’yi........

© Yeni Şafak