menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye paçozluk olimpiyatları

146 8
03.06.2025

Türkiye, giderek paçozluğun kendisine her bakımdan alan bulduğu bir ülke oluyor. “Tarhana içip dürüm yiyen felsefeden, kola içip hamburger yiyen Kur’an’dan anlamaz” diyen paçozu filozof, “Filistinli diye toprağını satan adama derler” yalanını dolaşıma sokan müptezele tarihçi, her yıl çıkardığı ciltli Mustafa Kamal kitaplarıyla köşelik olan madrabaza gazeteci, onlarca ağaç kestirerek yaptırdığı denize nazır kaçak villalarla parayı vuran alçağa solcu şarkıcı falan diyoruz ve buna da hiç kimse “lan ne oluyoruz?” demiyor.

Bu paçozluklara alıştık zaten. Hatta kaşarlandık.

Eh diğer yandan Türkiye’nin hem seküler hem de muhafazakâr mahallerinde neredeyse yerleşik hale gelen paçozluklara da alıştık. Alışmak istemezdik ama elden ne gelir? Kız çocuklarının çırılçıplağa yakın olduğu mezuniyet partilerinin karşısına umre dönüşü partileri konuldu mesela. Çakarlı arabasından küfürden başka bir şeye aklı ermeyen standupçısına, kokain bağımlısı oyuncudan yeteneksizliğini “reisçilik”le tamamlamaya kalkan yönetmenine kadar epeyce paçozluk var listede.

Ancak bilinen gerçekliktir ki bir paçozluğa alıştıkça yeni ve daha da paçoz bir paçozluk gelir yanaşır iskeleye. Ona alışınca bir yenisi, ona alışınca bir yenisi derken iş gelir Hayrettin ile Kaos Şov’a yahut “hav hav hav” diye havlanılan........

© Yeni Şafak