Şeyh uçmaz ama derviş uçabilir
Bir tekkenin genç müritleri bizim dervişe heyecanla demişler ki “bizim bir şeyhimiz var, havada uçuyor.” İstifini bozmamış bizimki. “Allah, sineklerin yapabildiğini yapmayı başaran şeyhinizin sırlarını aziz eylesin” diye dua etmiş.
Dervişin ne dediğini anlamamış genç müridân. “Ya” demişler, “senin şeyhinin kerameti ne?”
“Benim şeyhimin kerametleri anlatmakla bitmez. Hangi birinden başlasam bilemedim. Hangisini anlatsam öbür kerametinin hakkı kalır” demiş derviş. Israr etmiş gençler, “birini bari lütuf buyurup da anlatsanız” demişler.
“Peki madem” demiş bizimki. “Benim şeyhim düz bir çizgide yürüyebiliyor. Üstelik o düz çizgiyi yamuk yumuk çizip de insanlara ‘en düz çizgi budur, buradan siz de yürüyün. Hem buradan yürümeyen cehennemin dibine gider’ demiyor. ‘Bu çizginin düz olduğunu zannediyorum. Arzu eden buradan yürüsün. Elbette başka düz çizgiler de vardır. Hangisinin en düz olduğunu ise sadece Allah bilir’ diyor.”
Hayal kırıklığına uğramış gençler. Hatta biri dayanamayıp “düz bir çizgide yürümek niye keramet olsun ki? Ben dahi dümdüz bir çizgide yürürüm. Bu keramet midir?” diye sormuş.
Bizim dervişin de aklına,........
© Yeni Şafak
