menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mescitler onurumuzdur!

119 24
12.10.2025

Çok uzun zamandır beklettiğim bir yazı bu. Bugün gündemde yine fırsat yok aslında ama yazmam lazım artık çünkü mesele sevgili Ramazan Bingöl abinin yazıp çizdikleriyle epeyce gündem oldu. Bu gündemi kaybetmeyeyim.

Bugün konum AVM, dinlenme tesisi, yol üzeri işletmeler, benzinlikler, oteller, kamu kurumları ve benzeri kamusal alanlardaki mescitler.

Öncelikle yukarıda saydığım alanlarda yer alan yüz mescide gittiysem ancak beşini “başarılı” bulduğumu belirtmek isterim. Yolda, otelde, kamu kurumunda namaz kılmak neredeyse bir “zorluklar parkurunu tamamlamak” gibi benim açımdan. Survivor ağzını kırayım.

Bir kere bu mescitlerde abdesthaneler kesinlikle hayatında bir kez bile abdest almamış mimarlar tarafından yapılmış olmalı. Ayağınızı yıkarken su 80 santimden falan akınca aldığınız şey abdest değil duş oluyor genellikle. Islak zemin yönetimi tam felaket, kağıt havlu bulmak ise mucize değilse bile en hafifinden keramet sayılabilir.

Mescitlerin yerleşimi ise bir başka konu. AVM’lerde en uzak noktada, en dolambaçlı yerde oluyorlar hep. Dinlenme tesislerinde genellikle çamurlu bir yoldan yürüyüp ulaşıyorsunuz. Kışın sıcağına, yazın serinine rastlamanın zaten imkanı yok. Kamu kurumlarında da genellikle kıbleniz server cihazlarına, doğalgaz aparatlarına falan bakıyor. “Depo-mescit” diyorum ben artık oralara. Benzinliklerdeyse şanslı iseniz pompacı abi size motor yağlarının falan olduğu bir odaya karton ya da seccade seriyor.

Gelelim temizliğe. En son 1978 yılında silinmiş gibi duran halıların üzerinde, kıyafetime, alnıma sıvaşan........

© Yeni Şafak