Bunu da konuşmayalım bence
Türkiye’de çok tuhaf bir yönelim var senelerdir. Alkol ve uyuşturucu tüketiminin yol açtığı devasa sorunları konuşmaz olduk. Oysa içki bütün kötülülerin anası, uyuşturucu ise lanet bir çıkmazdır.
Bu, burada bir dursun.
Birkaç sene önce “kadına şiddette alkol tüketimin etkisi” konulu bir yazı yazmıştım da epeyce tepki almıştım. Tepki almıştım çünkü Türkiye’nin bir kısmına göre kadına şiddetin yahut yerli yerince adını koyalım her türlü şiddetin alkol ile herhangi bir bağı yok. Hatta giderek “alkol kötü bir şey değil, bunu edebiyle içmeyi bilmeyen insanlar çok azınlıkta” gibi bir standart bahaneleri de oluşmuş seneler içerisinde. Oysa Türkiye’de her türlü şiddetle alkolün de, uyuşturucunun da son derece sıkı bağları var.
Son örneği görmüşsünüzdür. Bir oyuncu kız, diğer bir oyuncu kızı 32 yerinden bıçaklayarak öldürdü ve ilk savunması “sarhoştum, hatırlamıyorum” oldu. Öldürülen kızın ablasının ve kardeşinin anlattıkları korkunç. Alkol alıp aynı eve eğlenmeye giden iki arkadaş, muhtemelen uyuşturucunun da etkisiyle kavgaya tutuşuyor ve biri diğerini öldürüyor.
Her ne kadar gazeteler olayı “Türkiye’yi yasa boğan olay” falan diye bilindik zırvalarla haberleştirseler de burada yas falan yok. Burada düpedüz Türkiye’de hızla artan alkol ve uyuşturucu tüketiminin aldığı bir can daha var.
İşin bir diğer tarafı da şu: Özellikle 6 Şubat Depremi sonrası........
© Yeni Şafak
