Suriye savaşı tekrar başlarsa! ‘Delilikler Çağı’ bu: İsrail Türkiye’yi de hedef alır. Bir ucu Sina, bir ucu İskenderun. Bizim coğrafyada iyimserlik intihar, ertelemek ölümdür.
İsrail
, önceki gece
Şam dahil Suriye’nin birçok bölgesini bombaladı.
Bombalamakla yetinmedi, Şam’a doğru
işgal haritasını
genişletti. Kendince güvenlik alanı gördüğü bölgelere,
Suriye topraklarına yerleşmeye
dönük bir adım daha attı. Buralara Suriye o
rdusunun, hükümetinin, halkının girmesini
engelliyor.
Gerçek anlamda hiçbir güvenlik endişesi, yasal ve güvenlik gerekçesi yokken,
bir ülkenin toprağını adım adım işgal ediyor.
Şuan,
İsrail ordusu ile Şam arasında sadece yirmi kilometre mesafe var.
İşgal ve saldırıların, “
toprak ilhak
” etme üzerine kurulu olduğu açık.
Ancak
bir şey daha açık;
İsrail’in
adımları
belli
,
önceden planlanmış bir haritayı takip ediyor
. Bu da, birkaç adım sonrasında neler olabileceğine dair bize açık bilgiler sunuyor.
“İŞGAL ETTİK, EDECEĞİZ” DİYOR!
HATAY’A KADAR UZANACAK MI?
Saldırılar;
Netanyahu’nun
; “
Yeni Suriye yönetimi güçlerini güney bölgelerine sokmayacağız”
açıklamasından sonra başladı. Sözünü ettiği bölgeler
başka bir ülkenin değil, Suriye’nin toprakları!
Yani Suriye’ye
kendi topraklarında yasak
koyuyor, kendi ülkelerinde hareket edemez hale getiriyor.
Şimdi de;
“Güney Suriye'yi pasifize etme yönünde tanımladığımız yeni politika”
diyorlar. Yani
“işgal ettik, edeceğiz”
diyorlar. Bu yeni
“politika”
nın Suriye topraklarının ne kadarını içerdiği,
Şam’ın işgalini içerip içermediği, Hatay sınırlarına ulaşıp ulaşmayacağı
henüz bilinmiyor.
“KARŞI ÇIKARSAN ŞAM’I DA İŞGAL EDERİM”
İsrail’in Şam yönetimini değişir değişmez
Golan’dan
başlayarak Suriye’nin topraklarını işgale başlaması
geçici bir girişim
olarak pazarlanmıştı.
Aslında o zamanlar, bunun
geçici olmadığını
, Filistin toprakları, Gazze, Batı Şeria ve Güney Lübnan gibi
“kalıcı işgal”
in
ilk adımları olduğunu
biliyorduk. Ancak herkes işi böyle algılama, görme kolaycılığını seçti.
Bugün bunları afaki bulanlar yarın bu gerçekle yüzleşecektir. Hep bu “
afaki
” aldatmacalarıyla bugünlere geldik.
Şu an durum şudur: İsrail en temel anlamıyla bir ülkenin topraklarını işgal ediyor, el koyuyor.
Suriye’ye; “Karşı çıkarsan askerlerini yok ederim, başkentini vururum hatta işgal ederim, Suriye’yi daha çok işgal ederim”
diyor.
Suriye yönetimi zayıf. Ordusu zayıf. Halkı yaralı ve zayıf. Devlet, sistem, kurumlar tam oturmadı.
Ülkenin kendini savunacak gücü yok. Bunu biliyorlar ve hırsızlığı şimdi Suriye topraklarında yürütüyorlar.
Ne yaparlarsa kâr kalacağını, ellerini nereye uzatırlarsa oranın kendilerinin olacağını
düşünüyorlar. Ve bu düşünce, İsrail’in yayılmasının, işgal ve hırsızlığının daha da devam edeceğinin işareti.
DAHA BÜYÜK “DELİLİKLER” BAŞLAYACAK!
İSRAİL TÜRKİYE’DE NERELERİ HEDEF ALIR?
Netanyahu,
Trump’tan
tam yetki aldı. “
Topraklarınız
küçük
,
genişletin
” iznini aldı. ABD’nin
Kanada’yı istediği
,
Grönland’ı
istediği,
Ukrayna
kaynaklarını istediği,
Panama
Kanalı’nı
istediği bir iklimde, Netanyahu gibi
bir ırkçı soytarının
durması elbette beklenemez. Bu kartı sonuna kadar kullanacaktır.
ABD
siyasi desteğini, silah gücünü
arkasına alan İsrail yönetiminin,
Suriye-Mısır-Ürdün hattında delice girişimlere başlayacağını
bir yere not edelim. Hatta,
Türkiye’nin güvenlik alanlarına, boğaz geçişlerine, stratejik tesislerine
yönelik saldırılar için ellerinde planlar olduğundan adım gibi eminim.
Bir süre sonra
Suriye’deki Türk askeri birimleri hedef alacağından, İskenderun Körfezi’ni hedef alacağından,
Suriye yönetimini desteklemek için gönderilecek askeri unsurları hedef........
© Yeni Şafak
