menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail “Hilafet”i nasıl durdurur? Mesela başka: Batı’nın gücü dağıldı, dokunulmazlık bitti. Yeni stratejik değer tanımlıyor. En keskin korkuları kullanıyor Türkiye İsrail’in sahibidir. Oralarda hak iddia edecek. Kanlı mı olacak, kansız mı? Onlar karar verecek.

147 22
24.04.2025

1- İsrail Başbakanı Netanyahu’nun; “

Birkaç kilometre ötede, Akdeniz kıyılarında bir halifelik kurulmasına izin vermeyeceğiz

” cümlesi sıradan bir açıklama değil.

2- Bu bir

Halifelik

tartışması değil. Halifeliği yıkanların “

yeniden kurulur

” korkusu da değil.

Türkiye’nin büyük güç inşasının hilafeti yeniden inşa edeceği

endişesi de değil. Gerekirse bu da olacak ama açıklamanın ana gerekçesi, İsrail’in varoluş sorununa çözüm üretme çabasıdır.

3- Artık

imhası ihtimal haline gelen İsrail

devletinin, coğrafyada yol açtığı

yıkımların sonuna gelineceği, coğrafyanın tamamında bu yönde iradenin güç kazandığı, “İsrail meselesi”

nin Arap-İsrail sorunu olmaktan çoktan çıktığı,

soykırımların

Filistin halkının meselesi olmaktan çoktan çıktığı, bu yeni algı ve güç ortaklığının

İsrail devletinin geleceğini yok edecek bir sınıra geldiği

aşikardır.


İSRAİL AÇIKLAMALARI PANİKTEN: TÜRKİYE’Yİ “REHİN” ALANLARI TÜRKİYE KORKUSU SARMIŞTIR.

İsrail’in son dönem

bütün açıklamaları “korku” ürünüdür.

İsrail halkını

paranoyaklaştıran gelecek korkusunun İsrail devletinin de temel düşünce ve hareket önceliği

haline gelmesidir.

Bu hep vardı ama daha önce

Araplarla ve İran’la

çatışma senaryoları üzerine devam eden güç kazanma hesapları,

Türkiye’nin açık tehdit olarak öne çıkmasıyla bir varoluş korkusuna dönmüştür.

Bu

İsrail için ilk kez

oluyor.

İmparatorluğu yıkanların, hilafeti kaldıranların, Türkiye Cumhuriyeti’ni rehin alanların

, coğrafyayı

paramparça

edenlerin, Türkiye öncülüğünde

yüz yıl sonra

başlayan büyük tarih dönüşü karşısında

telaşa ve korkuya

kapılmasıdır.

20. Yüzyılı istedikleri coğrafya düzeni ile geçirenlerin,

21. yüzyılda bunun artık olamayacağını

kavramalarıdır.


İSRAİL’E DOKUNULMAZLIK VEREN BATI GÜCÜ DAĞILDI. YENİ BİR 20. YÜZYIL OLMAYACAK.

Daha somut alana gelelim.

Son seksen yılın küresel siyasi düzeni yıkıldı. Aslında son iki yüz yılın Batı üstünlük düzeni yıkıldı

ama biz bunu

İkinci Dünya Savaşı sonrası

düzenin yıkılması olarak daraltalım.

Bu kadarla kalmadı,

son seksen yılın ekonomik düseni de sıfırlanıyor

. Bunu söyleyenin

IMF

olması da ibretliktir.

ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları

, belki de bu ekonomik düzenin

son perdesi

olacaktır.

İsrail 1948’de kuruldu.

İkinci Dünya Savaşı sonrasının, bugün sıfırlanan küresel düzenin ürünüydü.

Batı hegemonyasının zirvesi olan

20. yüzyıl İsrail’e tam dokunulmazlık, tam hukuksuzluk

sağlıyordu.

Nükleer silah

üretiyor,

sözleşmelerden muaf

oluyor,

kitle katliamları

yapıyor BM........

© Yeni Şafak