Birçok ülkenin

Türkiye'nin kanatlarının altına sığınmak

isteyeceği, kendini güvende tutacağı bir tarih aralığına geçtik. Bugün bunu açık etmeseler de, ulusal gurur meselesi gibi gölgede bıraksalar da, bölgemizdeki çoğu ülke yakında bu tercihle yüzleşebilir.

Ama

Türkiye'nin kanatları açık. Bir ucu Orta Asya’da bir ucu Afrika’da. Bir ucu Karadeniz’de bir ucu Hint Okyanusu’nda. Geçmişe bakanlar ve geleceği okuyabilenler

, coğrafyada bin yıldır harita çizen

siyasi genetiği

algılayanlar bunun bir fırsat olacağını göreceklerdir.

Sömürgecilik

sonrası “

ortaklıklar dünyası inşa etme

”ye çalışan Türkiye’nin, yaklaşan

büyük tufanda sığınılacak bir liman

olduğu gerçeği,

Orta Kuşak

coğrafyasının

hakim kanaati ve kimliği

haline gelecektir.

Batı’nın yüzlerce yıldır sömürgeleştirdiği,

mahvettiği coğrafyamız; ulusların, devletlerin, kültürlerin ortaklığına

, kendi ulus-üstü yapılarını inşa edebildiğine tanık olacaktır.

SÖMÜRGECİLİK DEĞİL. MİLLİYETÇİLİK DEĞİL. OSMANLICILIK DEĞİL

Bu bir sömürgecilik değildir. Bu bir milliyetçilik değildir. Bu bir Osmanlıcılık değildir

. Bu, Batılı dünya düzeninin çöktüğü,

küreselleşmenin bittiği “Yeni Gelecek”te

, yeni bir

dayanışma formülü

dür.

Ve dünyadaki

güç parçalanmışlığı

bu ortaklıkları dayatmakta,

tek adres

olarak önümüze koymaktadır. Peki dünyada ne oluyor da böyle düşüncelere,

beklentilere

, okumalara giriyoruz?

İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel düzen öyle bir parçalandı ki

, bildiğimiz,

ezberlediğimiz dünyanın sonu gelmiştir

. Büyük güç parçalanması,

süper güçleri zayıflatıp bölgeselleştirirken, siyasi genetiği güçlü ülkeleri

yeniden tarih sahnesine alıyor.

ABD’nin Soğuk Savaş sonrası başlattığı ve “

Yeni Amerikan Yüzyılı”

adıyla pazarladığı tek kutuplu dünya sistemi arayışı çoktan çökmüştü. Ama şimdi

çok daha fazlası

oluyor, geleneksel

merkez güçler

in yapısı da olağanüstü şekilde değişiyor. Bazıları zayıflıyor, bazıları güçten düşüyor. Ve yerine

başka güçler, başla milletler, imparatorluk geçmişi olan devletler

öne çıkıyor.

ARTIK BATI MERKEZLİ DÜNYA YIKILDI BEŞ YÜZ YILLIK DEĞİŞİM YAŞANIYOR.

Artık ABD-Avrupa merkezli bir dünya olmayacak.

Artık “

Batı Küreselleşmesi

” diye bir şey olmayacak.

Artık “

Üçüncü Dünya

” diye bir kavram olmayacak. Artık ABD ve Avrupa merkezli küresel,

ulus-üstü sözleşmeler ve kurumlar

olmayacak. Artık “

Batı Kibri

” dünyayı etkisi, kontrolü alına alamayacak.

Bugün yaşanan büyük kırılma, adına “Coğrafi Keşifler” dedikleri “Sömürgecilik Tarihi”nin başlangıcından bu yana en büyük deprem. Neredeyse beş yüz yıllık bir değişim gerçekleşiyor.

Bu haliyle Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’ndan daha büyük bir güç dönüşümü yaşanıyor. Zira bu iki savaş sonrasında da Batı’nın düzeni kurulmuştu. Ama bu sefer başka bir düzen kurulacak.

OSMANLI GÜÇ HARİTASINDAN SONRA BÖYLESİ GÖRÜLMEDİ.

Türkiye olarak biz, Birinci Dünya Savaşı’nın ve büyük çöküşün korkularını yeni yeni üzerimizden atarken, “Türkiye Yükselişi” dediğimiz yeni tarih, belki de Osmanlı güç........

© Yeni Şafak