Artık kelimelerin hükmü bitti. Akdeniz’i taşıracak öfke lazım. Artık soykırım küreselleşti: Kurşundan fırtınalar lazım. Artık buğzetme dönemi bitti. İki değil on milyar olsak ne yazar. Kimsenin susacak mecali kalmadı. Herkes “bir gün” Gazzeli olsun ve dünya dursun!
Artık
kelimeler
işe yaramıyor. Artık
cümlelerin hükmü
bitti. Artık
hiçbir söz kalplere işlemiyor
. Artık zihinler hiçbir doğruya açılmıyor.
Artık “
insan olmanın ekseni
” kaybedildi. İnsan varlığının
sıfır noktası
na sabitlendik, bön bön bakıyoruz.
Gazze’de yaşatılanlar
politika
ile konuşulmaz.
Açlıktan yavaş yavaş öldürmeler askeri taktiklerle
konuşulmaz.
Ekmek tuzağı kurup kurşuna çağırmalar
kriz cümleleriyle konuşulmaz. Artık hiçbir şey hep alışık olduğumuz krizlerle tanımlanamaz.
ARTIK SOYKIRIM KÜRESELLEŞMİŞTİR! ARTIK FİKRİN, POLİTİKANIN, ASKERİ TAKTİKLERİN HÜKMÜ BİTMİŞTİR!
Artık fikrin, analizin, taktiklerin, stratejilerin hükmü bitti.
Artık
kelimeler kuruşuna dönmüyorsa,
artık insanlık susuyorsa, artık devletler
“kınamalara” sığınıyorsa
, artık
milletlerin elleri/ayakları bağlanmışsa, kıyametin işaretleri belirmiştir.
Artık herkes
sığınacak “haklı” bahaneler
üretmede mahir olmuşsa, artık
kibirli ve çokbilmiş adamların vaazlarıyla üstümüz örtülüyorsa
, büyük laf eden adamlar, “
akil laflar
”la devletleri ve milletleri dizginliyorsa, bize yol gösterip aklımızla oynuyorsa,
artık soykırım küreselleşmiştir.
Yanlış, hata, ayıp, kötülük, çaresizlik, hiçlik, kibir, bencillik
, küreselleşmişse,
insanlığın ortak felaketinin kapıları
çoktan açılmıştır.
ARTIK SÖZ ZAMANI DEĞİL. ARKTIK ÖFKE ZAMANIDIR, SİLAHLARIN ZAMANIDIR!
Artık söz zamanı değil. Hareket zamanı, silah zamanı, öfke zamanı, öç alma zamanı, hesap sorma zamanı, intikam alma zamanı, yeryüzünün lanetlilerini köşeye sıkıştırma zamanı, onları dünyanın hiçbir ülkesinde hareket edemez hale getirme zamanıdır.
Birey olarak, vatandaş olarak, topluluklar olarak, cemaatler olarak, siyasi gruplar olarak, milletler olarak sahaya inme, had bildirme zamanıdır.
Gazze’de yaşatılanlar Gazze değil, Filistin değil, Hamas değil, Arap değil, hala anlamıyor musunuz? Bugün Gazze’de olanlar yarın Mısır’da, Ürdün’de, Suriye’de, Anadolu’da olur, şaşırıp kalırsınız.
İnsan ırkı için şeytanlığını, kötülüğün, yok oluşun kapılarını açıyorlar, görmüyor musunuz? Size Gazze’yi kurtarın demiyoruz, size insan ırkına sahip çıkın diyoruz. İnsan eksenini, insanın saf halini koruyun diyoruz.
BİZE OKYANUSLARI TAŞIRACAK ÖFKE LAZIM. KURŞUNDAN FIRTINALAR LAZIM. AKDENİZ’İ YAKMA İRADESİ LAZIM.
Bu da unutulur sanmayın. Keyifli köşelerinizde oturup “dünya neler gördü, tarihte neler yaşandı. Zaman bunun da üstesinden gelir, hayat devam eder” demeyin. Yanılırsınız.
Bir parça etmeğe, bir avuç una ulaşmak için kurşunlara yürüyen insanların arşa yükselen çığlıkları hepimizi sağır eder, lanetler, anlayamazsınız.
Bırakalım köşe yazmayı, bırakalım televizyon ekranlarında atıp tutmayı, bırakalım siyasi söylemleri, bırakalım devlet ağırbaşlılığını, bırakalım büyük hesapları.
Herkes bir karınca misali harekete geçsin. Bir bardak su taşısın, bir parça ekmek........
© Yeni Şafak
