“Türklerin 21. Yüzyılı”, ikinci kez tarih dönüşü. Malazgirt’ten sonraki yeni Milletler İttifakı. O korkunç sabır, o büyük hedef, o diri siyasi genetik. Akdeniz’den okyanuslara taşacak güç inşa edilecek.
“
Türklerin 21. Yüzyılı
” ya da “
Türklerin ikinci kez dönüşü”
ifadeleri geleceğin tarihçileri arasında çokça kullanılacak. Bugüne bakıp,
detaylara takılıp, zihnini körleştirenler
, bu büyük tarih ve coğrafya sıçramasını algılamanın yanına bile yaklaşamaz.
Bunu
dar anlamda milliyetçilik, klasik anlamda Osmanlıcılık
gibi algılarsak,
Büyük Güçler
yapılanmasının yeni hâlini kavramaktan uzaklaşırız.
Öyleyse milletlerin geniş tarih aralığında üstlendikleri rollere,
siyasi genetiğine, tarih yapıcılığına, coğrafya formatlamasına
yeniden dönmeli, 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde olabilecekleri tahmin edebilmeliyiz.
BATI’YA SIKIŞTIRILMIŞ İNSANLIK, BEŞ YÜZ YIL SONRA KURTARILDI.
Aslında bugün yaşananlar,
Birinci ve İkinci Dünya savaşlarının sonuçlarından çok daha derin değişimlere neden olacak.
Beş yüz yıldır devam eden, sömürgeciliğin başlangıcından bu yana üstünlüğünü kimseye kaptırmayan
Batı’nın hükümranlık dönemi ilk kez böylesine dağıldı.
Yeni milletler,
yeni güçler, imparatorluk mirası olanlar sahne alıyor. Güç alanı yeryüzüne dağılıyor, yüzlerce yıl Batı’ya sıkışan “büyük uluslar” kavramı değişiyor
, büyük milletlerin dönüşü yeniden başlıyor.
Bu gerçeğin ışığında
tarih yapıcı milletler
yüzlerce yıl sonra yeryüzünün her bölgesine dağılmış
güç alanları
inşa ediyor.
MALAZGİRT’TEN SONRA İKİNCİ MİLLETLER İTTİFAKI KURULUYOR. TÜRKLERİ ÇIKARIRSANIZ TARİH KALMAZ.
Türkiye’nin şu an
ön adımlarını
attığı,
temelini
oluşturmaya çalıştığı şey, bugünün değil
yarının dünyasını inşa etmeye
dönüktür. Geçmişi ve geleceği birleştirmeye dönüktür.
Abbasi
hilafetini kurtaran,
Malazgirt’ten Anadolu’ya
giren, sonrasında coğrafyamızda kurdukları bütün devletlerde
“Milletler İttifakı”
üzerinden güç alanları oluşturan
Türkler
, bence yeni bir “
Milletler İttifakı
” ile
yeni ve çok daha büyük bir güç alanı
nın kapılarını açmıştır.
Son bin yıldan Türkleri çıkardığınızda bu coğrafyada tarih kalmaz
. Geriye büyük bir boşluk ve belirsizlik kalır.
Arapların tarihi, İran’ın tarihi boşa düşer.
Yüzlerce yıllık
Avrupa tarihinde
, Hatta Altınordu Devletinden bu yana
Rusların tarihinde
büyük boşluklar oluşur.
İKİNCİ KEZ TARİH DÖNÜŞÜ: COĞRAFYAYI BİRLEŞTİRİP, DÜNYAYI DEĞŞİTİRECEK...
Orta Asya’dan Anadolu’ya, Ortadoğu dediğimiz coğrafyadan Avrupa’ya, İran’dan Akdeniz’e son bin yıl aslında Türklerin tarih inşa edici, coğrafya kurucu iradesi ve rolü ile formatlanmıştır.
“Türk asrı” denen on altıncı yüzyıldan sonra bir kez daha Türklerin yükselişine tanık oluyoruz. Belki de ikinci kez tarihe dönüş yaşanıyor. Muhtemelen bu, 21. yüzyılın ikinci yarısında çok daha belirgin bir şekilde kendini hissettirecektir.
Orta Asya’dan Batı’ya yönelen bu dalga, Müslümanlığın ezici gücünü de arkasına alarak, ulaştığı her coğrafyada büyük devletler kurmuş, her devleti o bölgede........
© Yeni Şafak
