“Türkiye’nin bölünmesi” dönemi artık kapandı. Hiçbir ülkede bu güç yok. “Kürt Kartı” kimin silahıydı? Bizi öldürenler şimdi “Bizi savunun” diyor!
“Türkiye’nin bölünmesi”, küçültülmesi, parçalanması dönemi kapandı. Kuruluşundan bu yana devam eden korkunun bittiğini söyleyebiliriz. Çünkü bu yönde bütün hesaplar çöktü.
Bu tezleri üretip besleyenler güç kaybetti, Avrupa’nın, ABD’nin, başka ülkelerin on yıllardır terör üzerinden, içeride PKK/FETÖ benzeri yapılar üzerinden yürüttükleri çalışmaların sonu geldi.
Yüz yıl önce Osmanlı’yı imha eden, 21. yüzyılın başında Türkiye’yi bir kez daha imha etmeye çalışan, 11 Eylül sonrası yeni Ortadoğu haritaları çizip Türkiye’yi de “haritası yeniden çizilecek ülkeler” arasına katan akıl ve iradenin son saldırısı 15 Temmuz’la noktalandı.
ARTIK TÜRKİYE’NİN BÖLÜNMESİNİ KONUŞMAYACAĞIZ.TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİNİ, COĞRAFYANIN BÜTÜNLEŞMESİNİ KONUŞACAĞIZ.
O saldırı milat oldu. “Türkiye Yükselişi”nin yeni hareket noktası, çıkışı oldu. Onlar Türkiye’yi küçültme planları yaparken Türkiye, hem içerideki terör ve ayrışmayı sona erdiren hem yakın çevresinde olağanüstü güvenlik kalkanları kuran ülke haline geldi.
İçeride “Truva Atı” rolü üslenenler tasfiye edilirken bölgemizde Batı emperyalizminin sinir uçları Türkiye’nin hedefi haline geldi. Doğu Afrika’dan Güneydoğu Asya’ya, Ortadoğu’dan Orta Asya’ya kadar, Türkiye’nin etki ettiği çok büyük bir güç iradesi ve aklı harekete geçti.
Artık bu saatten sonra “Türkiye’nin bölünmesi”ni konuşmayacağız. Türkiye’ye yönelik emperyal saldırılardan korku duymayacağız. Bundan sonra, “coğrafyanın bölünmesi”ni engellemeye dönük güç ve iradeyi harekete geçireceğiz. Türkiye’nin başlattığı “coğrafya bütünleşmesi”nin nasıl seyredeceğini, bu yönde neler yapılacağını, yapılması gerektiğini tartışacağız.
“TRUMP AMERİKA’SI” SADECE DAVRANIŞ BOZUKLUĞU DEĞİL.
Soğuk Savaş’ın bitişinden beri önemli kırılmalar yaşanıyor. Dünyanın bütün ezberleri bozuldu. Sovyetler’in çöküşünün, Batı’nın zafer ilan edişinin bile ötesinde bir değişim yaşanıyor. Ve şu an tanık olduğumuz şey, Batı sömürgeciliğinin başlangıcından bu yana ilk kez yaşanıyor. Belki beş yüz yıllık bir değişime tanık oluyoruz.
ABD-Avrupa ayrışması sıradan bir olay değil. “Trump Amerika’sı”nın ülkelere el koyma girişimleri geçici bir “davranış bozukluğu” değil.
Uluslararası sistemin çöküşü sadece bu sistemin eskimişliğiyle sınırlı değil. Büyük milletler üzerinden yeniden bir dünya kurgulanıyor ve Türkiye bu sefer yeni düzenin tam merkezinde olacak.
Osmanlı sonrası “Büyük Yükseliş”le, küresel ölçekte güç kırılmaları aynı döneme denk geldi ve Türkiye’nin merkezileşmesini bu besliyor.
TÜRKİYE’Yİ BÖLECEK HİÇBİR GÜÇ KALMADI
Artık bir “Süper Türkiye”den, yeni süper güçten “Patron Ülke”den söz edeceğiz. Tarih yapıcı milletlerin, imparatorluklar genetiğinin yeniden sahne aldığı bu dönemde, Türkiye’nin; Orta Asya, Ortadoğu ve Doğu Avrupa siyasi genetiğinin, mirasının canlanmasının neleri değiştireceğini tartışacağız.........
© Yeni Şafak
