menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sefaretten davet bekleyenler var

18 1
yesterday

Türkiye tarihi bir süreçten geçiyor. Yarım asırdır ülkemizde terör eylemleri gerçekleştiren PKK’nın tasfiyesi süreci başladı. Terörsüz Türkiye adıyla başlayan süreçte önemli ilerlemeler sağlanırken, ciddi tehditler de yaşanıyor.

PKK, Türkiye’ye karşı hesap içerisinde olan birçok devlet ve istihbarat örgütünün taşeronluğunu yaptı. Baas rejiminin himayesinde baba Esed’in kontrolünde Suriye’de yuvalanan PKK, ABD’nin 1. Körfez Savaşı’yla istikrarsızlaştırdığı Irak’a yerleşme fırsatı buldu. PKK’nın Kandil başta olmak üzere Kuzey Irak’taki ana hamisi, daima ABD ve İsrail başta olmak üzere Avrupa’nın emperyalist devletleri ile ne yazık ki İran oldu.

Terör sorununun ortadan kaldırılması için Türkiye, zaman zaman sert önlemler, zaman zaman da siyasi adımlar attı. Türkiye’nin girişimleri, istenilen sonucu vermedi. Çünkü PKK PKK’dan ibaret değildi. Örgüt kendi başına karar verme iradesine hiçbir zaman sahip olmadı.

Kürt sorununun çözümü ve terörün bitirilmesi konusunda en ciddi adımlar şüphesiz 2011-2015 yılları arasında başlatılan çözüm süreci döneminde olmuştur. 2011’de üçüncü kez oylarını artırarak yüzde 50 ile seçimleri kazanan Tayyip Erdoğan, sorunun çözümü için gövdesini taşın altına koyarak tarihi bir süreç başlattı.

Silahların bırakılması konusunda çok önemli aşamalar yaşanırken, FETÖ önce süreci sabote etmek için Oslo görüşmelerini sızdırdı.........

© Yeni Şafak