Her şeyin dışında
Yapmak istediklerini bir türlü yapamamak da en az yapmak zorunda olduklarını yapmak kadar yorucu!
Georges Perec, ‘Uyuyan Adam’ kitabında hayatın kargaşa-sından yorulanlar için bir ara bölge oluşturuyor: “Artık hiçbir şey istememek. Bekleyecek bir şey kalmayana kadar beklemek. Avare dolaşmak, uyumak. Kalabalıkların, sokakların seni sürüklemesine seyirci kalmak. Su oluklarını, parmaklıkları, kıyılar boyunca akan suyu izlemek. Rıhtımlar boyunca gitmek, duvarların dibinden yürümek. Zaman kaybetmek. Tüm tasarılardan, sabırsızlıktan kurtulmak. Arzulamayan, gücenmeyen, isyan etmeyen biri olmak”
“Başını alıp gitmek” ne kadar ilginç bir deyim… Anlamını sorguluyor insan ister istemez. Öyle ya, başını alıp gittiğinde içindekileri de beraberinde götürmüş oluyorsun ve buna gitmek denemez aslında. “Başını bırakıp gitmek” mi desek acaba bundan sonra?
“Ne kadar renkli birisin” dedi kız delikanlıya gülümseyerek. Mahcup bir haldeydi delikanlı, “Yüzüm kızardığı için mi böyle söylüyorsun?” diye mırıldanabildi sadece.
Bazen kendi ağzından çıkan şeyler ne kadar da şaşırtıyor insanı! Büyük büyük laflar, yolunu şaşırmış........
© Yeni Şafak
