Hayat köşeli değildir!
“Bir kentte hayran kaldığın şey onun yedi ya da yetmiş yedi harikası değil, senin ona sorduğun bir soruya verdiği yanıttır” diyor Italo Calvino, ‘Görünmez Kentler’ kitabında.
Modern mimaride sert çizgiler var, kareler, dikdörtgenler, uzun çizgiler, onları kesen kısa çizgiler, dikey ve yatay formlar… Cephelerde içeriyi göstermeyen camlar… Standart konumlamalar, sürprize ve farklılığa yer bırakmayan katı, köşeli, kendini tekrarlayan tasarımlar… Mümkün olan her şeyi otomasyona bağlayan akıllı uygulamalar… Griler, koyu griler, yapaylığı bağıran geometrik desenler, renklendirmeler… Doğal olana dair plastik, yapay ve aslında doğalın epeyce dışına çıkan yine sert çizgilerle biçimlendirilmiş iliştirmeler… Yakından bakınca şunu görüyoruz: Bu aslında sadece yapıların değil, modern insanın da, modern hayatın da mimarisi… Katı, köşeli, içini göstermeyen, standart formlara ve tasarım tekrarlarına dayalı ve fazlasıyla yapay… Neredeyse hepimizin içinde yaşadığı mimari bu ve neredeyse hepimizin hayatını biçimlendiren olgular bunlar! Hayatın fıtratından çok uzakta yaşıyoruz!
“Sizi anlamıyorum” diye bağırdı genç iş adamı, “bana köşeli kelimelerle konuşmayın!”........
© Yeni Şafak
