Hayat bazen nasıldır?
Bastığınız bir ceket askıdan kurtulur ve düşer ya bazen, işte her şey biraz böyledir. Her yeri donatabileceğinizi sandığınız bir duygu, günün sonunda elinizde kalır, solgun, kırık. Her şeyi anlatabileceğinizi sanarak girersiniz söze, sonra siz onları çağırdıkça kelimeler kaçar olur zihninizden. Güzel bir hayal kurarsınız ama o sizi kurmaz. Bazen bir şey olur, içinize bir şey çöker, yarısına kadar geldiğiniz bir cümlenin devamı anlamsız hale gelir. Bazen içiniz çok sıkılır ve bu kaçacak bir yeriniz olmadığı anlamına gelir. Hiç bilmediğiniz bir şarkı, hiç bilmediğiniz duyguları peşi sıra sürükleyerek yanınızdan gelir geçer. Bazen, herhangi bir anda, içiniz görünürde bir sebep olmadan acır; ömrünüzü çok daha güzel kılacak bir şeyden mahrum halde yaşadığınızı hisseder ama onun ne olduğunu bilemezsiniz. Hiç yerinizden kıpırdayamadığınız ama içinizi de hiç içinize sığdıramadığınız vakitler vardır ve bu ikilem sizi ölesiye yorar. Bazen bir rüya görürsünüz, o sizi görmez. Tam kim olduğunuzu bildiğinize dair keskin bir kanaate ulaştığınızda, içinize daha önce hiç görmediğiniz bir şüphe düşer. Sizin için........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d