menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Filo günlükleri: Etna’nın eteklerinden yükselen İsrail öfkesinin kodları

58 1
05.09.2025

Filo eğitimlerinin beşinci günündeyiz. Yoğun ve zor kısmı bitti. Neden mi “zor” dedim? Filo yola koyulunca nelerle karşılaşabileceğimize dair uygulamalı eğitimlerden geçtik. Hemen her yayında bana “İsrail müdahale ederse ne yapacaksınız?” sorusu yöneltiliyor. Dünkü yazıda, barışçıl aktivistler olarak “pasif direniş” gösterileceğinin bilgisini paylaşmıştım. İşte derslerin son aşamasında bu direnişin uygulamasını yaptık. Hem fiziki hem de psikolojik testlerden geçtik. İyi de oldu. Ben kendimi artık daha hazır hissediyorum. Arkadaşlarım da öyle. Peki gemide yaşam nasıl olacak? Bizi neler bekliyor. Yine geçmiş tecrübeleri dinledik, videolar izledik. Birbirimize nasıl ve hangi durumlarda yardımcı olmamız gerektiğini öğrendik. Gizli gücümüz, ‘dayanışma’ ve ‘maneviyat’. Batılılar buna duygusal yoğunluk diyor. Bineceğimiz tekneler ve kimlerle yolculuk yapacağımız bize bildirilmedi ancak gruplara ayrılıp mürettebat ortamı oluşturduk. Diğer yolculara faydası olabilecek yeteneklerimizi söyledik. Yazılarımın dışında hikâyelerini kâğıda dökme, seyahati kayıt altına alma ve etkin sosyal medya kullanımı konusunda destek olabileceğimi söyledim. Yazacak olmam ilgi gördü. Ancak dikkatleri en fazla Yaşar Yavuz’un “Sizlere türkü söylerim ve şiirler okurum” teklifi çekti. Yaşar ağabeye “Aynı gemide olalım” teklifleri yağdı desem yeridir. İtalya’daki eğitimlerimiz tam bir kaynaşma ve aynı geminin yolcuları olma dersleri ile sona erdi. Hazırız ve denize açılmak için saatleri sayıyoruz artık!

***

ETNA’NIN ETEKLERİNDE İSRAİL’E ÖFKE PATLAMASI

Sumud Filosu ile yola çıkacak gönüllüler İtalya’ya geldiğinden beri Katanya ve Siraküza şehirlerinde Gazze’ye destek yürüyüşleri yapılıyor. Katılımı en yoğun eylemlerden biri önceki akşam Katanya’da düzenlendi. Kafiledeki Türkler olarak bizler de aralarındaydık. Toplanma noktasından şehrin en geniş meydanına doğru uzun bir yürüyüş yapıldı. Katılımın ne kadar fazla olduğunu ise daha sonra paylaşılan videolardan anladım. İnsanlar caddelerde Ursino Kalesi’nin önündeki geniş alana akıyordu adeta. Meydana vardığımızda büyük bir sahne kurulmuş ve konuşmacılar kalabalığa hitap ediyordu. Platformun önüne doğru ilerledim. İnsanların tavır ve davranışlarına odaklandım. Sloganlara eşlik ediyorlardı. Bu eylem Sumud Filosu’na destek toplama ve uğurlamaydı aynı zamanda. Sahnede “Gaza We Are Coming” yani “Gazze Biz Geliyoruz” yazılıydı.

Göstericilerin birçoğunun üzerinde kefiye ya da Filistin’e dair semboller vardı. Karpuz burada da dikkat çeken bir simge. Ancak kefiyenin yüksek itibarı olduğunu söyleyebilirim. Anladım ki denizciler şehri Katanya’da yaşayan insanlar, Filistinli balıkçıların denize attıkları ağları sembolize eden desenlerle bir bayrak gibi bağ kurmuşlar.

Avrupa’da değişen atmosferi ve Akdeniz’in kıyısında İsrail’e doğru yükselen büyük öfkeyi iliklerime kadar hissettim. “Siyonist İsrail” demekten, soykırımdan, katilliklerinden ve Netanyahu’nun insan........

© Yeni Şafak