Filo Günlükleri: Artık yolcu değil, mürettebatız
İtalya’daki 7’nci günümüz de geride kaldı. Dün ilk defa limana indik ve denize açılacağımız teknelere çıktık. Su üstünde talim yaptık. Gazze için yola koyulan Global Sumud Filosu’na Sicilya Adası’nda dahil olacağız. Uzun sürecek seferde nasıl hareket edeceğimize dair kaptanlardan brifing aldık. Sizlere bugün biraz detaylar vereceğim.
Limanda yine sivil güvenlik tedbirleri alınarak toplandık. Filo’nun Avrupa Delegasyonu gizliliğe çok önem veriyor. Yerimizi belli edecek çekimler yapmamamız konusunda uyarılarda bulunuldu ancak denize açıldıktan sonra her türlü yayın ve paylaşımın serbest olacağı söylendi. Ben hemen teknelerin internet altyapılarına baktım. İtalya’ya gelmek için hazırlık yaptığım günlerden beri tereddüt yaşadığım tek mesele internet erişimiydi. Dün gözlerimle gördüm ve içim rahatladı. Allah nasip ederse yazı ve haberlerime açık denizde de “kesintisiz” devam edebileceğim. Filo’nun Türk kaptanlarından Hüsamettin Eyüpoğlu, internet kalitesinin karadan daha iyi olacağının garantisini verdi. Ne kadar ciddiydi bilmiyorum, fakat “Denizde yazman zorlaşabilir, karada yazabildiğin kadar yaz. Dalgalı seyirde ses kaydı atarsın” diye de uyardı. Tabii ki videolar çekeceğim, teknedeki diğer aktivistlerle söyleşiler yaparak kayda alacağım ama diğer yandan Filo Günlükleri’ne de yazarak devam etmek istiyorum. Bakalım, ya nasip. Deniz, Gazze yolunda bizlere neler gösterecek, hep birlikte göreceğiz.
GÖNÜLLÜ GEMİ ADAMLARI OLDUK
Avrupa Delegasyonu’nun liman sorumlusu, Filo’ya dahil olan aktivistlerin teknelere çıktıktan sonraki vazifelerini sıralarken, bizlerin yolcu olmadığımıza dikkat çekti. Bu kavramı kullanmamamız gerektiğini de özellikle vurguladı. Peki kimler olacaktık? Onu da şöyle açtı: Teknelerde biri yardımcı olmak üzere iki kaptan olacak. Bizler ise “mürettebat” vazifesi göreceğiz. Evet, dün itibarıyla “gönüllü gemi adamları” olduk. Hepimizin görevleri ve uymamız gereken kesin kurallar var. Kısıtlı bir alanda olacağız. Öyle ki “konfor” kelimesine dahi yer yok. İstirahat alanlarımız da olabildiğince dar. Daha çok sabit oturarak gideceğiz. Hareketlerimiz de sınırlı olacak.
KEDİ BANYOSU YAPACAĞIZ
İmkanlar ölçüsünde günlük ihtiyaçlarımızı nasıl gidereceğimiz de detaylarıyla anlatıldı. Karadakinden daha az tüketeceğiz, daha az uyuyacağız, daha az hareket edeceğiz. Mesela içme suyu dışında tatlı su kaynağımız olmayacak. Yıkanamayacağız. Bunun yerine silinerek, “kedi banyosu” yapacağız. Elzem olursa denizden kovalarla tuzlu su çekebileceğiz. Bu arada denize atlamak da........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d