menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Filo Günlükleri 13: Akdeniz açıklarından samimi bir çağrı

55 2
14.09.2025

O filo işte yola çıktı. Lütfen kara desteğini daha kararlı şekilde verin. Denizlerde sizin adınıza, sizin yüreğinizle yüreği çarpan insanlar var. Gazze bizi beklerken yorulmak, küsmek, darılmak insanlığa edilmiş büyük ayıplardan biri olur. Evet, zor oldu. Kırıldık, yorulduk, sınandık. Ama şimdi anlıyoruz ki, Akdeniz’e açılmadan önce karada bir imtihan denizinden geçmemiz gerekiyormuş.


Bir günlük bir geri dönme tehirinin ardından yeniden halat çözdük. Artık açık denizlere doğru yelken açmış durumdayız. Bugün sizlere bir meselenin netleşmesi için, sıcağı sıcağına içimi dökmek istiyorum. Çünkü ilerleyen günlerde içinde bulunduğum duygunun yoğunluğunda olamam. Şartlar çok farklı olacak. Ama önce yola koyuluşumuzun notlarını aktaracağım.


İTALYA’DAN VİZE İLE ÇIKTIK

İtalya’dan resmi olarak da ayrılmış olduk. Sicilya’nın Augusta Limanı’ndan pasaportlarımız mühürlenerek ayrıldık. Hava yoluyla geldiğimiz ülkeden deniz yoluyla çıkıyoruz. İtalyan pasaport polisleri tek tek hepimizin evraklarını inceleyerek mühürleri bastılar. Hazırlıklarımız zaten tamamlanmıştı, önceki günkü çıkışımızı detaylıca aktarmıştım. Uğurlama töreninden sonra limana döndük ama birçok aktivist teknelerde uyudu. Şimdi ise başka bir mâni çıkmazsa dönmemek üzere Gazze yolundayız ve Filo’nun diğer limanlardan kalkan gemileri ile buluşacağız. Barselona’dan Tunus’a gelen ve buradan da dahil olacak gemilerle yeniden açık denize çıkacak tekneleri bekliyoruz. Aldığım son bilgilere göre, türlü aksaklıklara ve sabotajlara rağmen o gemiler de kalkacaklar. Sumud Filosu Delegasyonu yoğun bir çaba gösteriyor. Kaç gemi yola çıkmaya hazırsa, onların yola çıkarılması hedefleniyor. Çünkü zaman tükeniyor ve Gazze her an yok olurken bu Filo’ya yüklenen anlam derinleşmişken halat çözmek gerekiyordu.


AÇILMAK HİÇ KOLAY OLMADI

Açılmak hiç kolay olmadı. Bu Filo karada sayısız badire atlattı, sabotaj fırtınalarına direndi. Dünya tarihinin en büyük sivil organizasyonunu yola çıkarmak kolay olmadı ancak bunun gerçekleşmeyeceğini düşünenler de şimdiden kaybettiler. Aslında tüm bu sürecin her aşaması ve her kademesi öngörülmüştü. Olası riskler, yapılabilecek manipülasyonlar, etki ajanlarının devreye girmesi… Yani böyle bir organizasyon içerisinde manipülatif kişilerin ya da etki ajanlarının olmayacağını düşünmek de saflık olurdu zaten.


FARKLI İMTİHANLARLA KARŞILAŞTIK

Hiçbir yol meşakkatsiz değildir. Her şeyin ilki her zaman daha zordur. Hepimiz bu yolculukta bir sabır imtihanındayız. Filo’nun isminin “Sumud” olması bu açıdan önemli. Yolculuğun her aşamasında farklı imtihanlardan geçtik. Böyle büyük bir operasyonu yönetmek, katılanların güvenliğini sağlamak, bu kadar bileşeni organize edebilmek büyük bir yük. Organizatörlerin mücadele ettiği problemler saymakla bitmez. En başından beri İsrail’in her alanda açık veya gizli defanslarıyla karşılaştılar. Gemi bulmakta zorlandılar, birçok ülke bandıra vermeye bile cesaret edemedi, verip sonradan cayanlar oldu. Kaptanlar tehdit edildi, ehliyetlerinin iptal edilmesiyle korkutuldular. Zaten filoda seyahat etmeye uygun, uluslararası dolaşım hakkı olan gemi, kaptan, mürettebat bulmak yeterince zor. İşin içine gizli ve açık tehditler girdiği için bu yolculuğa razı olacak bir ekibi oluşturmak yeterince zordu.


BENİ DE LİSTE DIŞINA ÇIKARMAK İSTEDİLER

Gelelim hareket aşamasına. En başta belirtmek isterim ki, İtalya’daki filo organizasyonunda toplam 9 Türk’üz ve filoyu duyurmak adına gazetecilik, televizyonculuk, sosyal medya yönetimini bir arada götürmeye çalışırken Filo’nun saha sorumluluğunu yürüttüm. Bu durumda sözcülüğünü yapar gibi göründüğümün farkındayım ancak en nihayetinde ben de bir Gazze yolcusuyum. Delegasyonun her kararı bizim için de bağlayıcı ve şartlar sürekli........

© Yeni Şafak