menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Filo Günlükleri 11: İtalyan annelerin gözyaşlarıyla uğurlandık

43 1
12.09.2025

İki saat sonra ayrılırken bu kez coşkunun yerini uğurlanmanın hüznü almıştı. Limanda toplanan insanlar, en yakınını uğurlarcasına sımsıkı sarıldılar bizlere. İngilizce, “God bless you” diyerek bizlere sarılıp ağlayan onlarca İtalyan kadınla konuştum. Çok samimi ifade ediyorum, evlatlarını uğurlar gibi davranıyorlardı. İtalyan annelerin gözyaşları peşimizden Akdeniz’e akıyordu. Bu gözyaşları elbette Gazze içindi. Bizler ise onların aracıları olmuştuk.


Bismillahirrahmanirrahim. Gazze yolundayız… Dün sabah, Sicilya’nın Augusto bölgesindeki limanda demirli teknelerimize bindik ve halatlar çözüldü. Artık karada değiliz. Filo Günlükleri’nin üzerindeki ilk yazısını büyük bir heyecanla kaleme alıyorum.

Ama önce dün geceden başlayacağım. Türkiye’den gelen 9 kişilik kafile ve Avrupa’dan gelen Türkler ile kaldığımız evde toplandık. Son hazırlıklarımızı yaptık. Çantalarımızı mümkün olduğu kadar küçültmemiz istenmişti. Bu nedenle iki üst iki alt kıyafet ve terlik ve şapka gibi birkaç eşya aldık yanımıza. Benim ayrıca kamera çantam ve yazılarımı kaleme aldığım tabletim var. Sonra oturduk birlikte geçirdiğimiz 12 günü gözden geçirdik. Hüsamettin Kaptan son uyarılarını yaptı, hayati tavsiyelerini sıraladı. Bu arada bineceğimiz tekneler bir gün önceden belli olsa de değişmeler oldu. Yeni bir heyecan fırtınasına daha tutulduk desem yeridir. Şunu ifade edeyim: Eğitimlere katılan çok fazla kişi gemilere binemedi. Bizden de bir arkadaşımız geri dönmek zorunda bırakıldı. Çok uğraştık ancak kontenjan açılırsa, -ki bu ihtimal hâlâ çok güçlü- Filo’ya dahil edilmesi sözünü aldık. Bu yazımı yazarken Filo’nun Türkiye Delegasyonu geride bırakmak istemediğimiz arkadaşımız için uğraşıyordu.

Avrupa Delegasyon’un eğitimleri ne kadar sıkı tuttuğunu söylemiştim. Bizden bir kişiyi eksiltmelerinin nedeni, diğer milletlerden katılımlara göre eşit dağılım yapma ilkeleriydi. Fakat organizatörler eğitimlerde yapılan soru-cevaplardaki agresif tutumları da dikkate alarak Avrupalı çok sayıda gönüllüyü elediler. Kriterleri çok net: Hem gemilerdeki zorlu koşullara uyum sağlayacaklar ve verilen sorumlulukları yerine getirecekler hem de olası senaryolarda sakin kalacaklar. Agresif davranan herhangi biri tüm Filo’yu tehlikeye atabilir.

Ancak şuna şahidim; Sumud Filosu’nun Avrupa Delegasyonu sahada çok çaba gösterdi. Hem çok sayıda ülkeden gelen gönüllülerin eğitimlerinin koordine edilmesi hem de limandaki işleri yürütürken ellerinden geleni fazlasıyla yaptılar. Eledikleri insanları kırmadan, incitmeden ikna etmeye çalıştılar.

Gece hem yeni gemi atamalarının heyecanı hem de karadaki son akşamımız olmasının hüznü ile koyulduğumuz sohbetin sonunda cemaatle yatsı namazımı kıldık. Hüsamettin Kaptanımız, çıktığımız Gazze seferinin insani ve manevi sorumluluklarını vurguladığı çok içli bir dua etti. Helalleşmek için ayağa kalktığımızda hepimiz ağlıyorduk. Hal dilimiz Gazzece konuşuyordu. Şu kısa 12 günde aramızda oluşan hukuka şükürler ettik.

Sonra odalarımıza çekilip, günlerce uzak kalacağımız bir yatağın konforuna teslim ettik kendimizi. Her yolculuk öncesi heyecan yaşarım, uykuya dalamam. Gece erkenden havaalanına gitmişliğim çok olmuştur. Bu sefer öyle olmadı, 4 saat de olsa deliksiz uyudum. Sabah namazından sonra da evde kalan yiyeceklerden atıştırıp limana hareket ettik.

Bizim evimiz çok yakındı, gönüllülerin büyük kısmı ise 45 kilometre uzaktan geldiler. Ben ve kafilemizdeki........

© Yeni Şafak